19 Eki 2009

HAFTANIN TÜYOSU-45

FIRTINAYI ATLATMAK

Pek çoğumuz, mükemmele yakın oynayan, hemen hiç basit hata yapmayan oyuncularla oynamışızdır. Bu durum oldukça sinir bozucu olabilir ve genellikle böyle oyuncular karşısında maçı bırakıp, kendi kendimize bugün benim günüm değil, diyebiliriz. Halbuki bilinçli tenisçiler bilirler ki, bir oyuncunun tüm maç boyunca mükemmel oynaması çok zordur. Dolayısıyla bilinçli tenisçiler panik olmadan, maçı bırakmadan rakibin oyununda bir durgunluk, bir bozulma anını beklerler.

Siz de, normal gününden çok daha iyi bir gününde olan bir rakiple karşılaştığınızda panik olmayın, maçı bırakmayın. Dayanın, hatalarınızı en aza indirin, rakibinizin normal oyununa dönmesini bekleyin. Oyun seviyenizi istikrarlı bir düzeyde korursanız, maçı lehinize çevirebilirsiniz.

Derleyen: Özge Y.

18 Eki 2009

Oyuncuların Maç İstatistikleri (18 Ekim)


Tabloyu büyütmek için üzerine tıklayın.
--
En fazla maç yapan oyuncular :
Ersel (29), İlyas (26), Hülya (22),
--
En fazla farklı kişiyle maç yapan oyuncular:
Ersel (18), Hülya (15), Özge Y.(13)


16 Eki 2009

12-16 Ekim Haftası

1. Kemal - Özge Y. : (6-7) (6-3) klasman dışı

12 Eki 2009

HAFTANIN TÜYOSU-44

BAŞINIZIN ÜZERİNDEN GEÇEN TOPLARDA…

Pek çok oyuncu, sırf hazırlıklı olmadığı için başının üzerinden geçen topları kaçırır. Bu tür toplarda oyuncuların çoğunlukla ilk aklına gelen, servis pozisyonu almaktır ki, bu çok uzun sürer ve genellikle zamanlama hatası ile sonuçlanır.

Başınızın üzerine doğru gelen toplarda ilk olarak yapılması gereken doğru hamleyi yapmak için, bir telefona cevap verdiğinizi hayal edin. Ahizeyi, yani raketinizi, tam kulağınıza doğru kaldırın. Bu, hem raket hareketinizi en aza indirecek hem de size smaç hazırlığı için uzun bir süre kazandıracaktır.

Derleyen: Özge Y.

9 Eki 2009

5-11 Ekim Haftası

1. Muzaffer - Kemal : (6-2)(6-3)(6-3)
2. Hülya - Ozan : (7-5)(5-3)
3. Hülya - Mazhar : (7-5)(7-6)

6 Eki 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 43

KORTTA DOĞRU POZİSYON ALMAK…

Tenis dersleri alıyorsanız, antrenmanlarda hocanızın her vuruştan sonra geri çizginin ortasına dönmenizi istediğini bilirsiniz. Bu çalışma, vuruşlarınızda ayaklarınızın hareketini hızlandıracak ve iyi bir idman olacaktır. Ancak, maç esnasında puan için oynarken ortaya dönmenizi gerektiren tek durum, topu rakibinizin tarafına orta korta gönderdiğiniz zamandır. Diğer durumlarda, rakibinizin açısını kapatacak şekilde pozisyon almalısınız. İşte kortu kaplamanızda size faydası olabilecek iki tavsiye:

1. Topu karşı korta çapraz gönderdiyseniz, “orta çizgi”ye (servis atarken berabere ve avantaj servis hizasını ayıran ve geri çizgiyi ortadan ikiye ayıran çizgi- hash mark) birkaç adım mesafede durun. Bu durumda rakibinizin gönderebileceği en iyi top yine çapraz olacağı için durduğunuz pozisyon size hem enerji tasarrufu sağlayacak ve daha çabuk pozisyon almanıza yardımcı olacak, hem de rakibinizi daha zor ve riskli olan paralel vuruşa zorlayacaktır.

2. Topu karşı korta paralel gönderdiyseniz, orta çizgiyi birkaç adım geçecek mesafede durun. Paralel bir topla kortu açarak, çapraz topa kıyasla, rakibinizi daha fazla koşturabilirsiniz, ancak kendi tarafınızda da büyük bir boşluk bırakmış olursunuz. Eğer paralel vuruşunuz yeterince iyi değilse, orta çizgiyi birkaç adım geçecek mesafede durarak rakibinizin oradan yapabileceği en iyi vuruş olan çapraz vuruşa karşılık verebilirsiniz. Eğer rakibiniz paralel topunuza karşılık vermekte geç kalırsa, kortun diğer yanına onca mesafeyi katetmenize gerek kalmaz, çünkü geç kalınca rakibiniz öyle açılı bir vuruş yapmakta zorlanacaktır.

Derleyen: Özge Y.

2 Eki 2009

ITN testi sonuçları


tvd : temel vuruş derinliği
vd: vole derinliği
tvi: temel vuruş isabetliliği
Srv: Servis
Vtop: Vuruşlardan elde edilen toplam puan

30 Eyl 2009

28 Eylül - 4 Ekim Haftası

Cuma:

 4. Ozan - Muzaffer : (2-6) (2-6) klasman dışı
Perşembe:
    3. Mazhar - Pervin : (4-1)(4-0)
[Mazhar'ın yorumu] Son dakikasına kadar dolu dolu oynadığımız maçın skoruna bakarak sakın yanılmayın. Zira her iki sette de oyunların tamamına yakını uzatmaya gitti. Hatta bazı oyunlar bitmek nedir bilmedi. Ayrıca Pervin Hanım'ın maçtaki istek ve azmi de müthişti. Bu azmiyle kısa zamanda rakiplerinin canını ciddi biçimde yakabileceğine inancım tamdır. Son derece denk ve çok keyifli geçen maç için Pervin Hanıma teşekkürler...

Çarşamba:
    2. Bilal - Özge Y. : (6-1) (7-5) klasman dışı
Salı:
    1. Bilal - İlyas : (2-6)(6-2)(3-1)

ITN testinde neler yapılıyor ?

Test 5 Bölümden oluşuyor. İlk olarak "temel vuruş derinliği ve gücü"nü ölçen bolümde karşıdan sıra ile bir forhandinize bir backhendinize toplam 10 top atılıyor. Döndürdüğünüz topun saha içerisine çarptığı yere göre puan kazanıyorsunuz. Top saha dışına düşerse hiç puan alamazsınız.. Topun saha içerisinde (aşağıda görebilirsiniz) ilk teması ne kadar derin olursa o kadar çok puan alıyorsunuz. Topun ilk teması sonrasında sekip yerle ikinci temasına göre de puanınız artabiliyor; ikinci temas yine saha içerisinde ise ekstra puan yok. İkinci temas güç bilgesinde (Power area) ise 1 puan, yok daha ileri gidip  güç bölgesinin ardındaki yeşil alana çarparsa; ilk temasta alınan puan kadar ek puan alınıyor. Ayrıca karşı sahaya geçen ve saha içerisine düşen her bir vuruş için hediye "1 puan" verliyor.  Dolayısıyla bu bölümde maksimum alınabilecek puan 90...


İkinci bölümde "vole derinliği ve kuvveti" ölçülüyor. Bu bölümde vole için sıra ile bir backhandinize bir de forehandinize toplam 8 top atılıyor. Puanlama ilk bölümdeki gibi aynı şekilde yapılıyor. Maksimum alınabilecek puan 72.

3. bölümde "Temel vuruş doğruluğu" ölçülüyor, backhand ve forehandinize toplam 12 top atılıyor. Her bir yöne çapraz ve paralel  3'er vuruş yapıyorsunuz. Maksimum alunıabilecek puan 84.
 
4. bölümde,  her bir yöne 3'ü geniş alana 3'ü orta bölüme, toplam 12 servis atıyorsunuz. Servis'te puanlama daha ilginç; İlk serviste hedeflenen bölüme gelen ilk temas 4 puan, diğer bölüme geliyorsa 2 puan, ilk servisi kaçırır ve ikinci serviste hedefi tutturursanız 2, servis kutusunun içerisinde diğer bölüme atarsanız 1 puan alıyorsunuz. Topun yerle ikinci teması konusunda alınan puanlar ve tutarlılık için verilen puanlar  diğer bölümlerde olduğu gibi değerlendiriliyor. Bu bölümde alınabilecek maksimum puan 108.


Son bölümde hız testi yapılıyor. Servis çizgisinden hareketle, dikdörtgenin her bir köşesine depar atılarak koşuluyor. Kronometrede çıkan sonuca göre puan skalasında ne gözüküyor ise o puan kazanılıyor..

Aşağıda değerlendirme kağıdını görebilirsiniz. Her bölümde alınan puanların toplanması ile skor belirlenir. Skorun karşılığı olan ITN böylece belirlenmiş olur.

Geçen sene testten aldığım sonucu aşağıda örnek olarak veriyorum; Temel vuruş derinliği ve volelerde çok kötü puanlar almıştım. "Bir senede ne kadar ilerleme gösterdim?" sorusunun cevabı yarın akşam yapılacak test sonucu ortaya çıkacak... :)


28 Eyl 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 42

ÜZERİNİZE GELEN SERVİSLERE KARŞI… (BODY BLOW)

Tam üzerinize doğru gelen servislere daha etkili karşılık vermek için size birkaç öneri:

Servisi karşılamayı beklerken, rakibiniz topu havaya bıraktığında ayaklarınız hareketli olsun ve küçük adımlarınızı ona göre ayarlayın.

Raketinizi geriye doğru çok açmayın ve top size atak yapmadan, siz topa atak yapın.

Ayrıca, servis karşılama duruşunuzu da, rakibinize farklı bir görüntü vermek için sağa ve sola kaydırarak değiştirebilirsiniz.

Derleyen: Özge Y.

24 Eyl 2009

21-27 Eylül Haftası



Pazar:
     8. İlyas - Hülya : (6-2)(7-5)
     7. Ersel - Özge : (9-3)
Cumartesi:
     6. Anıl - Özgür : (6-0) klasman dışı
Özgürle tek setlik yaptığımız bir maçın öncesi ve sonrasında bol bol antreman yaptık. Set sonucu 6-0 benim lehimeydi. Kendisine cumartesi günümü renklendirdiği için teşekkür ederim.
     5. Mazhar - Metin : (6-1)(6-0)
Cuma:
     4. Kemal - Anıl : (4-6)(6-4)(3-0)
Anıl Hanımla DSİ kapalı kortlarında karşılaştık. Maç ısınma dahil 1,5 saat sürdü. Maç süresince ilk sette Anıl Hanımın derin düz vuruşlarını çözene kadar ilk seti 6-4 kaybettim. Anıl Hanımın vuruşlarını çözdüm ancak forehand vuruşlarımı oturtmam zaman aldı. İkinci seti 6-4 aldım. Zaman sıkışması nedeniyle üçüncü seti 3 oyun üzerinden oynadık ve seti 3-0 dan aldım. Anıl Hanımın kontrollü, derin ve kısa tutarlı vuruşlarını raket kullanımını örnek alarak maç esnasında denedim. Raketi Anıl'ın yaptığı gibi geri çekince söz konusu vuruşları becerebildim. Oyunuma kattığı artı değerden ve güzel oyunundan dolayı kendisine teşekkür ederim.

     3. Muzaffer - İlyas: (7-5)(6-3)
Perşembe:
     2. Anıl - Hülya : (7-6) tie-break (9-7)
Salı:
     1. İlyas - Anıl : (6-1)(6-4)

18 Eyl 2009

14-20 Eylül Haftası


Pazar:
    6. İlyas - Kemal : (6-1)(6-3)
[Kemal'in yorumu] İlyas Bey ile bayramın birinci günü saat 13:00 de ODTÜ kortlarının yeni zeminli sahalarında karşılaştık. İyi bir ısınma sonucu maça başladık. maçın çok da çekişmeli geçtiğini söyleyemiyorum. Isınmadaki performansımı maça yansıtamadım ve yaptığım çift servis hataları sonucu kaçınılmaz kıldı. İlyas Bey güzel oyun stili ile setleri 6-1 ve 6-3 aldı. Aynı kortlarda tenis oynadığım iki arkadaşla karşılamak ve bayramlaşmak da günün süprizi idi benim için.
Cumartesi:
    5. Hülya - Metin : (6-0)(6-1)
Cuma:
    4. Muzaffer - Ersel : (6-3)(6-3) klasman dışı
Perşembe:
    3. Mesut - Mazhar : (6-2) (4-4)
Çarşamba:
    2. Kemal - Mazhar : (6-4)(6-2)(4-6) klasman dışı
[Kemal'in yorumu] Mazhar Bey ile 1,5 saat süren maç yaptık. Birinci set 6-4 ve ikinci set 6-2 lehime sonuçlandı. Üçüncü bir set daha oynadık ve Mazhar Bey seti 6-4 aldı. Mazhar Bey'in temel vuruşlarda sorunu var ancak inanılmaz bir kontrolü ve maça tutunma arzusu rakipleri için büyük engel. Eğer tenis konusunda eğitim alırsa çok çabuk ilerleyeceği düşncesindeyim. Maç esnasında kendi vuruşlarında oluşturduğu durgun toplara vurmakta zorlandım ve bu durumda kendi eksikliğimin farkına vardım. Maç için teşekkür ederim Mazhar Bey.
[Mazhar'ın yorumu] Denk başlayan birinci set esnasında verilen bir aradan sonra (o sırada 4-3 öndeydim) neden bilmiyorum konsantrasyonumu yitirdim ve Kemal Bey'in de iyi oyunuyla seti 6-4 kaybettim. Benim dağınıklığım ve Kemal Bey'in güzel oyunu 2. setin başlarında da devam etti ve ne olduğunu anlayamadan 3-0 geriye düştüm. Bir ara toparlanır gibi oldum ve seti 2-4'e getirdim. Ancak Kemal Bey'in etkili oyunu devam edince bu seti de 6-2 kaybetmekten kurtulamadım... Daha çok vaktimiz vardı ve kalan süremiz ölçüsünde yeni bir oyun daha oynamaya karar verdik. Bu oyunda tüm dikkatimi toparlamaya çalıştım ve açıkçası biraz da hırs yaptım. Çok sayıda ve oldukça uzun ralliler yaşadık. Sayıların gidip-gidip geldiği ve karşılıklı olarak "kaliteli" olarak niteleyeceğim sayıların alındığı bu oyunu zor da olsa 6-4 alabildim.Oldukça keyifli ve sıkı geçen bu oyunlar için Kemal Bey'e çok teşekkür ediyorum

Salı:
    1. Ersel - İlyas : (6-3)(6-5) klasman dışı
.

17 Eyl 2009

USopen tahmin yarışmamız..

USopen tenis turnuvasının sonuçları konusunda düzenlediğimiz tahmin yarışmamızı İlyas arkadaşımız kazandı. İkincliği Ali, İlhan ve Mazhar arkadaşlarımız paylaştı. Kendilerine hediyelerini bugün verdik. Güle güle kullanmaları dileğiyle,
Organizasyon Komitesi

15 Eyl 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 41

RAKİBİN ÜZERİNE ATILAN SERVİSLER
(BODY BLOW)

Uzun bir ralliden sonra rakibiniz nefes nefese kalmışsa, bir sonraki servisinizi doğrudan rakibinizin üzerine atmayı deneyebilirsiniz. Nefes nefese kalmış olan rakibiniz üzerine gelen servise karşılık vermek için adımlarını ayarlayamayacak ve büyük bir ihtimalle zayıf bir vuruşla karşılık verecektir. Bu da size zayıf gelen topa atak yapma şansı verecektir.

Derleyen: Özge Y.

9 Eyl 2009

7-13 Eylül Haftası

Pazar:
10. Bilal - Özgür : (6-0)(6-2)
9. Muzaffer - Kemal : (6-1)(6-7)(3-2)
[Kemal'in yorumu] Muzaffer Bey'le yaptığımız maç ısınma dahil 2,5 saat sürdü. Hava durumunun olumsuz koşullarını öngördüğümüz için DSİ kapalı kortta yer ayırtmıştık. İlk seti Muzaffer 6-1 aldı. Daha önce ODTÜ turnuvasında karşılaştığım ve yendiğim Muzaffer'den farklı bir oyuncu vardı. Maçta en az 10 ace servis attı, backhand vuruşları tutarlı idi. İkinci set dengeyi sağladım 7-6 tie break ile alabildim. Zaman 2 saati geçtiği için 3 üncü seti 3 oyun üzerinden oynadık ve Muzaffer beni 3-2 yenerek maçın galibi oldu. Muzaffer eğer serviste konsantrasyon problemini çözer ve çift hatalarını azaltırsa oyununu daha da güzelleştirecektir diyorum. Çekişmeli maç için teşekkür ederim Muzaffer. Tenisli bol günler dileğiyle.
Cumartesi:
8. Mesut - Özgür : (6-0)(6-1)
7. İlyas - Metin : (6-0)(6-2) klasman dışı
6. Muzaffer - Mazhar : (6-1)(6-2) Ayın Maçı
Perşembe:
5. Muzaffer - Özge Y. : (6-2) (6-0) klasman dışı
4. Ozan - Serkan T. : (9-2)

Çarşamba:
3.Kemal - Ersel : (6-2)(6-2)
[Ersel'in yorumu] Serbest düşüş hızlanarak devam ediyor. Bir tenis topu gibi zemine çarpıp yükselişe geçmeyi umuyor olmama rağmen kendimi bir karpuz gibi de hissetmiyor değilim hani !! He an parça-pinçik olabilirim. :) Kemal Bey piramidimize bu sene katılan ithal oyuncularımızdan birisi. Uzun rallileri sevenler için biçilmiş kaftan, yani benim tak aksim..Düzgün ve tutarlı vuruşları var.. Üzerine sabır ve az basit hata ekleyin; maçın sonucu çok normal. :( Nerede hata yapıyorum, neler yapmam lazım diye düşünmem için önce mide bulantımın geçmesi lazım, zira "tiskindim" kendimden...
[Kemal'in yorumu] Ersel Bey maç içinde vuruşlarında bir an önce puana yöneliyor ve hata yaptıkça da kendini demoralize ediyor bana göre. Kendisi maç içinde 4-5 kere ace servis attı. Ara sıra vurduğu sert forehand vuruşlarla gözüm kormadı değil ancak bu vuruşları orta karar olarak gerçekleştirirse istikrarı yakalar diye düşünüyorum. Maç için teşekkürler Ersel Bey. Bol tenisli günler dilerim.

Salı:
2. Bilal - Anıl : (6-3)(6-4)
[Anıl'ın yorumu] Dün, neredeyse her salı günü olduğu gibi, yine DSİ kortlarındaydık. (Dile kolay İlyas ve Bilal'le birlikte yaptığımız düzenli maçlar sanırım bir yılını doldurdu :)) Ben bir gün önce Ersel'le yaptığım maçla, tenise sıkı bir şekilde ısındığımı zannediyordum. Bu düşüncemde yanıldığımı, Bilal'e ilk sette 5-0 geride olduğumda çok net bir biçimde anladım. Ersel'in "zıpkın" olarak nitelendirdiği toplarımı biraz yumuşatıp daha kontrollü oynamak için kendimi zorladım. Strateji değişikliğiyle 3 oyunu üstüste alabildim ama bu durum seti kazanmama yetmedi. İkinci sette de Bilal'i bir sağa bir sola koşturmama rağmen kaybeden ben oldum. Her zamanki gibi güzel bir oyundu. Bir yıl önceyle karşılaştırdığımız zaman, hem kondisyon olarak hem de oyun stili olarak ikimizde de çok iyi bir ilerleme var. Buna rağmen son zamanlarda İlyas ve Bilal'e daha sık yenildiğimi de fark ediyorum. Bu durumun cinsiyet farkıyla ilintili olabileceğini düşünerek, kendimi avutmaya çabaladığımı da itiraf etmeden geçemeyeceğim. (İşte Serkancım yeni bir itiraf :))
.
Pazartesi:
1. Anıl - Ersel : (6-4)(7-5)
[Ersel'in Yorumu] Azmi, güleryüzü ve güzel tenisi ile piramidimizin lokomotif oyuncularından olan Anıl, her zaman dirençli bir oyuncu olarak karşıma çıktı. Uzun rallileri, derin topları öteden beri seven bir oyun tarzı var. Zıpkın gibi gelen yerden az yükselen topları bildiğim ve çekindiğim yönüydü.. Ancak dün akşam Anıl, bu özelliklerinin yanında, atak yapan, rakibinin açıklarını kollayan ve üzerine giden bir yönü ile daha karşıma çıktı. Bunu kendini geliştirmek olarak adlandırıyorum. Bundan sonra Anıl'ı sadece baseline oyuncusu olarak görmeyin. File önüne çıkmıyor ama sahanın ortasına düşen toplara atak yapmaya başlamış.. Sağıma, soluma, beni ters durumda bırakan o kadar top attı ki; sayısını bile hatırlamıyorum. Anıl'a bu yorucu ama çok zevkli maç için teşekkür ediyorum... Bir sonraki maçı dört gözle bekliyorum :)

7 Eyl 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 40

AŞIRTMA VURUŞLAR (LOB)

Savunma amaçlı aşırtma vuruşlar (lob’lar) az kullanılan bir vuruştur ve pek az oyuncu bu vuruşu iyi yapar. Bu vuruşunuzu tek bir değişiklikle geliştirebilirsiniz: Yükseklik. Daha yüksek aşırtma vuruşlar birkaç açıdan kullanışlıdır.

1. Size zaman kazandırır: Savunma amaçlı aşırtma vuruşlar çoğunlukla kötü pozisyonda iken, tekrar pozisyon almaya hazırlanmak için yapılır. Dolayısıyla topun havada daha uzun süre kalması kortta yeniden pozisyon almanız için size daha fazla zaman kazandırır.
2. Smaç vurması daha zordur: Top düşerken hız kazanacağı için yüksek aşırtma vuruşlarda top inerken hızlanır. Sadece zamanlaması mükemmel olan oyuncular topa inmeden smaç vururlar. Pek çok oyuncu bunun yerine topun yerde sekmesine izin verdikten sonra smaç vurmayı veya düz bir vuruş yapmayı tercih eder.
3. Daha derin gider: Aşırtma vuruş ne kadar yüksekse o kadar derin gider. Geri çizgiye yakın düşen ve çok sıçrayan yüksek aşırtmalar karşısında ne kadar çok oyuncunun zorluk yaşadığını tahmin bile edemezsiniz.

Derleyen: Özge Y.

2 Eyl 2009

31 Ağustos - 6 Eylül Haftası

Pazar:
  10. Özge Y. - Özgür : (6-1)(6-4)
  9. Ersel - Metin : (6-2)(6-2)
Cumartesi:
  8. Ersel - Özgür : (6-0) (6-2)
  7. Serkan T. - Metin : (6-4)(6-0)
  6. Mazhar - Özge Y : (6-7)(6-2)(6-2) klasman dışı
  5. Hülya - Kemal : (6-4)(6-7) tiebreak (10-8)
[Kemal'in yorumu] Hülya Hanım ile ODTÜ kortlarında çok çekişmeli bir tenis maçı yaptık. Maç ısınma harici yaklaşık iki saat sürdü. Maçın birinci setinde skor 4-4 dengeli bir şekilde devam ederken Hülya Hanımın yapmış olduğu bir vuruşu çıkarmak için yapmış olduğum bir hamle ile kendimi yerde buldum. Neyseki ufak tefek sıyrıklarla atlattım. Sonuç olarak ilk seti 6-4 kaybettim, ikinci seti 7-6 aldım ve süper tie-break sonucu 10-8 kaybettim.Maçın skoru 2-1 Hülya Hanımın lehine oldu. Bana göre, Hülya Hanım teniste temel vuruşları oturtarak, kendi stilini oluştumuş.. Kendisine güzel ve çekişmeli maç için teşekkür ederim. Bol tenisli günler dilerim.

Perşembe:
  4. Ersel - Mazhar : (6-3)(6-2) klasman dışı
[Ersel'in yorumu] Mazhar Bey piramitteki ilk maçını benimle yaptı.. Bu maç Mazhar beyin ilk maçı olurken, piramidin 101. maçı oluyordu... Güzel bir maç oldu. Mazhar Bey daha önce spor yaptığı için tenise çok çabuk ısınmış. Temel vuruşlarında bazı aksaklıklar olsa da topu oyunda tutup sizi çok kolay avlıyabiliyor. Fileye çıktığım üç sefer üzerimden aşırdığı topları görmeliydiniz. Almış olduğu oyunları gerçekten hak ederek aldı. Bir süre sonra daha başarılı vw skora yansıyan oyunlar çıkarabileceğini düşünüyorum..

Çarşamba:
  3. Bilal - Pervin : (7-5)
Salı:
  2. İlyas - Bilal : (6-2)(5-5)
  1. Anıl - Hamdi : (7-3) klasman dışı

31 Ağu 2009

Kampta Tenis

  Herkese selam. Geçen hafta kamptaydım, kampta yapılan tenis turnuvasına katıldım ve birinci oldum:-) ama Aziz Bey'le yaptığımız iki maçta da yenildim.
  Fotoğraf da çekmiştim ama yanımda değil yakında siteye konması için gönderirim. Kampa giderseniz mutlaka Aziz Beyle maç yapın hem güzel hem eğlenceli bir maç yapmış olursunuz. Aziz Bey ninesinin Malatya Tenis Kulübü kurucularından olduğunu ve ninesinin daha 3 yaşındayken kendisine hediye ettiği raket sayesinde tenise başladığını söylüyor. Hakkaten çok kontrollü vuruşları var. Topu oyunda tutup karşı tarafa hata yaptırmak üzerine kurulu bir oyun anlayışı var. Maç içindeki yorumları da ayrı bir eğlence oluyor. Aziz Beye tekrar teşekkür ediyorum.
  Tenis açısından da bir kamp oldu benim için. iyi bir tatil yaptım, iyi tenis oynadım. tenis mataradaki su, tenis torbada ekmek...
İlyas D.

İlyas Bey,
  Beni onurlandırdın, çok çok teşekkür ederim, ilk fırsatta tekrar görüşürüz inşaallah.. Sizi tanımaktan çok mutlu oldum.. İzmir'e yolunuz düştüğünde mutlaka görüşelim,
  Tüm arkadaşlara selamlar, sevgiyle kalın...
Aziz Y.

29 Ağu 2009

24-30 Ağustos Haftası

Pazar:
  8. Kemal - Mesut : (6-4)(6-7) tie-break (11-9)
[Kemal'in yorumu] Mesut Bey'le yaptığım maçın yorumu: ODTÜ kortlarında sabah 7:40 civarı maça başladık. İlk sette 5-1 önde oynarken Mesut Bey'in inanılmaz bir şekilde oyunda tutunup durumu 5-4 'e getirmesi beni şaşkına çevirdi, neyse ilk seti 6-4 aldım. İkinci sete moral değeri yüksek olarak başladım ve yine 5-1 önde iken yine Mesut Bey'in inanılmaz kontrollü oyunu ve oyunda tutunma azmi ile seti 6-7 kaybettim. Şoka uğradım çünkü karşımda benden daha dirençli bir rakip vardı. Son set süper tie-break oynadık. Bu final setinde 5-2 Mesut Bey önde götürürken artık slice vuruşlara geçmem gerekiyor ve kontrollü bir şekilde ele almam gerekiyor diye kendimi motive ettim ve 11-9 set skoru olarak oyunu aldım. Mesut Bey maç içinde yapılması gereken kontrol, maçta tutunma ve son puana kadar oynama işlemlerini yerine getiren bir maç ortaya koymuş olduğundan kendisine teşekkür ederim. Eğer tenis çalışmalarına devam ederse önümüzdeki aylarda fırtına gibi esecek gibi görünüyor. Bu arada yanımızdaki iki kortta piramit oyuncularının oynaması güzel bir manzara oluşturdu ve bir ara sevimli bir köpek de kortlarımızı ziyaret etti. Neyseki laftan anlayan sevimli köpek kort dışına çıkması için yaptığımız nazik komutlara uyarak bizi fazla uğraştırmadı.
Tenisli bol günler dilerim.
  7. Özge Y. - Metin : (6-1)(6-2)
[Metin'in yorumu] Haftasonunu tamamen doldurmak adına Özge ile ODTÜ kortlarında piramitin diğer üyeleriyle paralel olarak bir maç yaptık. Özge de geri çizgide gerçekten sağlam duran bir tenisçi. İsabetli vuruşlarıyla, ben hata yapmadıkça, güzel rallilere imza atmamızı sağladı. Maçtan sonra Özgür ve Ozan'ı da yanımıza alarak tenis hakkında kısa ama keyifli bir sohbet yaptık. Teşekkürler Özge.

  6. Ozan - Özgür : (6-0)(6-2)

Cumartesi:
  5. Anıl - Metin : (6-1)(6-0) klasman dışı
[Metin'in yorumu] Anil ile yaptigim mac icin: Bir süredir Özgür ile aldığımız derslerin pratiğini yapmak adına maç yapmaya başlayalım dedim. Piramidin iyi oyuncularından birşeyler kapmak adına Anıl'dan benimle bir maç oynamasını rica ettim. Sağolsun beni kırmadı ve Bilkent'e kadar geldi. Maçla ilgili yorumlanacak çok birşey olduğunu sanmıyorum. Anıl, geri çizgide gerçekten oldukça iyi. Adımlamaları, neredeyse her topu çıkarması sizi puan kazanma adına ekstra şeyler yapmaya itiyor. Eğer bu konuda çok birşey yapamazsanız rallilerde hatayı yapan genelde siz oluyorsunuz.
  4. Ozan - Muzaffer : (3-6)(6-2) klasman dışı
[Ozan'ın yorumu] Sakatlık sonrası henüz tam bir maçı çıkaracak duruma gelemediğimi gördüm, kolumun enerjisi ikinci setin sonlarına doğru tükendi. Öyle bir bitkinlik durumu dirsekte. Muzaffer de cok yorgun olunca son seti yapmadık. Neyse iyiye doğru gidiyorum umarım tamamen toparlarım bir gün; tenis hayat tenis nefes.

Cuma:
  3. Hamdi - Muzaffer : (6-0) (7-5)
Çarşamba:
  2. Özgür - Serpil : (8-2)
  1. Ozan - Özge Y. : (7-5) (5-3)

27 Ağu 2009

Anamur Tenis İhtisas Kulübü


Tatildeki bir tenisci ne yapar ? Tabi ki bir imkanını yaratır ve tenis oynar :) Mersin/Bozyazı civarında geçireceğim iznimin öncesinde Ozan'dan alığım telefon numarasından Şeref Bey'i (resime sağda) aradım. O da sağolsun çok sıcak karşıladı, salı günü ilk parti maçı onunla, daha sonraki maçı da Ali Bey (resimde solda) ile bu akşam yaptım. Kortlar Anamur Tenis İhtisas Kulübünün. Çok uygun fiyatlarla halk da yararlanabiliyor bu kortlardan. Üstelik toprak kortlar.. Tenise gönül vermiş birkaç kişinin öncülüğünde kurulmuş. Şeref Bey bir diğer arkadaşla birlikte bu kortlarda eğitmenlik görevini üstlenmiş. Yolunuz Anamur'a düşerse mutlaka uğrayın...

25 Ağu 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 39

MAÇ ÖNCESİ ISINMA
  Maç öncesi rakibinizle ısınırken rakibinizin topu hiç oyunda tutamadığı ve kendinizi hazır hissetmeden maça başlamak zorunda kaldığınız oldu mu?
  İdeal olanı, maçtan önce iyi bir antrenman yapmak olmakla birlikte, sınırlı kort imkânı ve boş vakit bulamama sorunu bunu pek gerçekçi kılmamaktadır. Pek çoğumuz yalnızca maçtan önce bize verilen 5-6 dakikalık ısınma ile maça başlarız.
  Ancak bir kort ve karşınızda bir oyuncu olmadan da yapabilecekleriniz vardır. Örneğin, yapılan araştırmalara göre maçta yapacağınız vuruşları hayalinizde canlandırmak ısınmakla geçireceğiniz sürenin azalmasına katkıda bulunmaktadır. Her maçtan önce birkaç dakika hangi vuruşları yapmak istediğinizi kafanızda canlandırmaya çalışın.
  Ayrıca, pek çok tenis merkezinde çalışma duvarı vardır. Birkaç dakika duvarda çalışmak çoğunlukla rakibinizle ısınma vuruşları yapmaktan çok daha faydalıdır. Ancak bu noktada hatırlatmakta fayda vardır; duvarda çalışırken çok sert ve çok acele vuruşlar yapmaktan ziyade topa odaklanın ve vücut hareketlerinizi ona göre şekillendirin.
  Son olarak ise, “gölge vuruşlar” (shadow swinging) deneyin. Diğer bir ifadeyle, vuruşlarınızı   topsuz, sadece raketinizi açma kapama hareketini yaparak canlandırın. Hatta bunu daha etkili hale getirmek için gölge vuruşlarınızı bir aynanın veya camın önünde yaparak vuruşlarınızı seyredebilirsiniz.
Derleyen: Özge Y.

24 Ağu 2009

Antreman Günlüğü

Hülya-Hamdi (Cuma 18:00-19:30 ODTÜ Kortları)
  Tüm haftanın yorgunluğunu üzerimizden atma niyetiyle gittiğimiz ODTÜ'de neredeyse ruhumu teslim edecektim; neyse ki yardımıma Hülya'nın çerezleri yetişti..şekerim gitti gitti geldi :)) Hülya ile tüm kış boyunca soğuğa aldırmadan sürdürdüğümüz "Devrim" antrenmanlarına bu kış da devam edeceğe benziyoruz.

  Kışın açık havada antrenman yapmanın en güzel yanı, sanırım maç sonu yudumlanan sıcacık bir çaydır. Hele bir de "doktor"um anlatmaya başladı, sohbete doyum olmaz. Kendisi bu aralar Kıbrıs-Paris hattını havadan katetmekte..Kendisini özlüyoruz, iyi bir tatil geçirmesini diliyoruz.

Anıl-Hamdi (Pazar 08:00-10:00 ODTÜ Kortları)
  Anıl'cığımın raketini evde unutmasıyla "enteresan" başlayan gün, iki saatlik yorucu antrenmanın sonunda kah portakal suyu içerken, müsli yerken; kah elma toplarken-yaralanırken, "siz ve biz" derken.. Hülya'ya laf atarken.. ken..ken..sonuçta çok keyifli bir pazar sabahına dönüşüverdi.. Uykuya mağlup olmadık..Nefsimizi tenisle körelttik. İyi de ettik.
  Uykuyu değil paylaşmayı seçenler için, haftasonları tüm arkadaşları ODTÜ kortlarına bekleriz.
  Sevgiyle..

Hamdi Ç.

19 Ağu 2009

HAFTANIN TÜYOSU -38

KENDİ OYUNUNUZU ÖĞRENİN
  Şöyle bir düşündüğünüzde, kendi oyununuzun iyi olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. O zaman, başkalarının sizin korttaki güçlü ve zayıf yönlerinizi farklı bir biçimde değerlendirdiğini öğrendiğinizde şaşırabilirsiniz. Mesela, o gurur duyduğunuz müthiş keskin veya spinli servisiniz? Aslında karşılaması düşündüğünüz kadar sert olmayabilir.
  Oyununuzu sadece kendi kendinize analiz etmekten ziyade, başkalarının görüşlerine de başvurmayı düşünebilirsiniz.
  Örneğin, birlikte oynadığınız arkadaşınızdan ya da sürekli karşılaştığınız bir rakibinizden oyununuzu değerlendirmesini isteyebilirsiniz.
  Bir diğer seçenek ise, bir profesyonelden oyununuzu eleştirmesini istemeniz olabilir. Eğitimli bir göz, teknik veya taktik açından sizin fark etmediğiniz noktaları görebilir. İleri seviyede bir oyuncu olmasanız da, bir antrenörün arada bir oyununuzu değerlendirmesinin ve birkaç tavsiyede bulunmasının bir zararı olmaz. Unutmayın, profesyonel tenisçilerin bile koçlara ihtiyaçları oluyor.

Derleyen: Özge Y.

18 Ağu 2009

17-23 Ağustos Haftası

Cumartesi:
  6. Remzi Orhangazi - Hamdi : (6-3)(3-2)
  [Hamdi'nin Yorumu] Remzi Bey sağolsun piramidimizden arkadaşlarla aradaki seviye farkına bakmaksızın tenis oynuyor ve bilgi-tecrübelerini bizlere aktarmaktan çekinmiyor. Kişisel gelişimimde en önemli yerin sahibi olan Remzi Bey'e teşekkürlerimi sunmak isterim; maçın sonucu normal :) zaten Remzi Bey'e karşı kazandığım zaman sanırım tenise uzunca bir süre ara vereceğim..
  5. Muzaffer - Anıl : (7-5)(6-3)
  4. Mesut - Metin : (6-1)(6-3)
Perşembe:
  3. Mesut - Özge Y. (6-1) (6-2)
Çarşamba:
  2. Hamdi - Kemal: (6-4)(6-1)
Salı:
  1. Anıl - Bilal : (6-1) (6-3)
  [Ersel'in yorumu] Zirve mücadelesinden yorgun ve mağlup ayrılan Bilal bir de Anıl'ın gazabına uğramış... Tebrikler Anıl. Tatilde çok çalışmam lazım anlaşılan.. :)

Geçen Haftanın Ardından:

20. haftayı geride bıraktığımız bu sezonda son hafta 10 maç yapılarak sezonun rekoru kırıldı.. Bunca kort sıkıntısına rağmen çıkıp tenis oynamaya devam eden arkadaşlarımızı kutluyoruz. Son üç hafta 24 maç oynanmış. Bu da neredeyse oynanan 83 maçın yüzde otuzuna denk geliyor.. Özge'nin fikri olan "farklı kişiler ile maç yapmayı teşvik" için düzenlediğimiz top hediye programı oldukça başarılı gidiyor. Bunun kanıtı da yapılan 24 maçtan 14'ü daha önce birbiri ile karşılaşmamış kişiler arasında oynanmasıdır. Aklına sağlık Özge :)
Bol tenisli günler dileği ile,
OK...

14 Ağu 2009

İki raket

12 Ağu 2009

10-16 Ağustos Haftası

Cumartesi:
  10. Hülya - Faruk : (4-2),(0-4),(9-6)
  9. Anıl - Serkan T. : (4-0) (4-0)
  8. Mesut - İlyas : (9-7)
  7. Metin - Serpil : (9-1)
  6. Bilal - Muzaffer: (6-4) , (2-6) , (5-7)
Perşembe:
  5. Ersel - İsa : (4-0)(4-2) klasman dışı
  [Ersel'in yorumu] İsa ile beraber Keçiören Belediyesi Tenis Kortlarında saat 19:00'da maçımızı yaptık.. Telefonla rezervasyon yapılabilen, zemini nisbeten düzgün bu kortları herkese tavsiye ediyoruz. Kortların görebildiğimiz tek kötü yanı, arka tarafından geçen dere; dereden zaman zaman da olsa kötü kokular rüzgar ile kortlara ulaşmakta.. Kortlar günün geç saatlerine kadar açık ve ışıklandırması da var.. .
  Benim diğer bir tavsiyem de İsa ile tenis oynamanız. Sizinle nasıl oynar bilemem ama bana o kadar güzel toplar attı ki, baldırlarımdaki kas ağrılarına rağmen oyundan çooookk keyif aldım. Uzun rallilere sabredemeyen biri olarak, atak yapabileceğim düzgün topların gelmesi hoşuma gitti. Birkaç maç sonra, İsa'nın daha rekabetci olacağını düşünüyorum. Nitekim ikinci sette servisleri daha isabetli geldi. Köşelere indirdiği toplarla puanlar almayı başardı. Teşekkürler İsa..

Çarşamba:
  4. İlhan - Serpil : (9-5)
  [Serpil'in yorumu] ODTÜ'ye gittik... Büfenin yanında bulunan kortlar turnuva nedeniyle doluydu. Spor salonunun yanindaki kortlardan biri bostu, orada oynadik. 18.10 gibi ordaydik. Kortu bos bulabildik, sorun olmadi. Yanlız, hafta içi maç yapmak ne zormuş ! Servis atmaya bile gucu kalmiyor insanın bir sure sonra...

Salı:
  3. Mesut - Bilal : (6-3)(3-2) klasman dışı
  2. İlyas - Anıl : (6-4)(5-3)
  [Anıl'ın yorumu] Biz hem biraz geç başladık, hem de korta girmeye çabalayan yavru bir kediyle uğraşmak zorunda kaldık. Bu nedenlerle maalesef ki maçı bitiremedik. Ama maç süresince izlenmeye değer güzel puanların alındığını söylemeden geçemeyeceğim.

  1. Hülya - Ebru : (9-5)
  [Hülya'nın yorumu] Bizim maçımızda da taciz vardı. Batıkentteki parkta iki kort var. Bir tanesi sürekli bir grup tarfından işgal altında. Diğerlerine ise kala kala tek kort kalıyor. Diğer korta gitmek için öndeki kortun içinden geçmeniz gerekiyor. Dolayısıyla arada bir korta sizden başka insanlarında olduğu hissine kapılıyorsunuz. Bir de tribünümüz var, oynamak isteyenler, bizi izleyenler hep orada. Sürekli birileri ya skorun ne olduğunu yada oyunun ne zaman biteceğini soruyor. Tabi yan tarftakiler kortlara dükkan açmış oldukları için kimse onlara birsey sormuyor. Ebru'nun biraz erken gidip yer kapmış olduğu içinde şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Ne ise sonuç saniyorum 9-4 veya 9-5 benim lehime, Ebru?
  [Ebru'nun yorumu] Batıkent' te oynadık ve konum gereği seyircilerin(!) çok olduğu bir maçtı. Bir ara bir amca, Hülya' yla muhabbete girişti ATK turnuvası hakkında. Maçın yarısından sonra, "afedersiniz , ne zaman bitecek acaba?" sorularına 3-4 kere maruz kaldık. Bunlar Hülya' nın konsantrasyonunu bozup, en az 2 oyunu, çift hatayla falan vermesine sebep oldu. Skor o nedenle böyle yani.
  Geçen sene böyle değildi bu kız :) . Şimdi trikli vurmaya başlamış. Siz tenisçiler buna top spin, slice falan diyorsunuz işte. Servisleri acayip güzel ve istikrarlı. Vuruşlar öyle. Net ve hedefi bulan, istikrarlı vuruşlar. Çok zevkli bir maçtı benim için. Bu işe gönül verip, kendisini sürekli geliştiren Hülya' yı tebrik ediyorum.

6 Ağu 2009

3-9 Ağustos Haftası

Pazar:
  7. İlyas - Serkan T. : (6-0)(6-1) klasman dışı
Cumartesi:
  6. İlyas - Muzaffer : (6-9)
  5. Serpil - Ersel : (1-4)(2-2) klasman dışı
  4. Ebru - Serkan T. : (9-7)
Çarşamba:
  3. Pervin - Hülya : (2-9)
  2. İlyas - Hamdi : (6-9) klasman dışı
Salı:
  1. Muzaffer - Ersel : (6-3)(6-3) klasman dışı

5 Ağu 2009

Kimim Ben ?

Hadi oyun oynayalım..
Şuan ATP sıralamasında ilk 50'de iki tenisciyiz, ama kimiz biz?

Tahminlerinizi bekliyoruz !!

Bilenlere ara ara düzenlediğimiz piramit toplantılarında sütlü kahveler bizden ;)



Bu da bonusum monfi :)

29 Tem 2009

27 Temmuz - 2 Ağustos Haftası

Pazar:
  7. Kemal - Serkan T. : (6-1) (6-1)
Cuma:
  6. Muzaffer - Faruk : (6-2)(6-2) (** Ayın Maçı **)
Perşembe:
  5. Hülya - Ersel : (3-6)(6-6)
Çarşamba:
  4. Pervin - Özge Y. (4-3) (3-4) ...
Salı:
  3. Anıl - Bilal : (3-6)(4-6)
[Anıl'ın yorumu] Tatil rehavetinden kurtulup, oldukça iyi bir oyun sergiledim. Ama Bilal benden daha iyi oynadı, maçı 6-3 6-4 lük setlerle aldı...
[Bilal'in yorumu] Anıla teşekkür ediyorum ama dün biraz şanslıydım filenin yardımıyla kaç puan aldığımı hatırlamıyorum bile :)
  2. Özge Y. - Ersel : (2-4)(4-6)(4-2) Klasman Dışı
[Ersel'in yorumu] Özge ile Yüzüncüyıl semtideki büyük bloklar arasında bir park içerisinde bulunan bir tenis kortunda oynadık. Maça başladığımızda saat 18:30'da olduğundan güneş henüz batmamıştı. Bu yüzden kortta güneşi karşıdan alan tarafta oynayan oyuncu için malesef oyun çok zor geçiyor, zira güneş ışınlarını şapka bile engelleyemiyor.. Kortun zemini nde oynanmayacak derecede olmasa da kusurlar var. Ayrıca file normalden alçak. Saat 19 gibi semt sakinleri kort etrafında yürüyüş yapmaya başlıyor. Kortun çevresindeki tel örgü tamamen branda ile çevrilmediği için zaman zaman insanın dikkati dağılabiliyor. Tel ile zemin arasında ara ara boşluklar var. Toplar kort dışına kaçabiliyor. Soyunma odası yok. Kenarda bulunan büronun lavabolarını kullanmak zorunda kaldık.. Bu sebeplerden dolayı öncelikle diğer kort seçeneklerini (ODTÜ / Ahlatlıbel vs.) değerlendirmenizi tavsiye ediyoruz.

Pazartesi:
  1. Muzaffer - İlyas : (7-5) (6-2)

Bu hafta Anıl, Bilal, Ebru, Ersel, Faruk, Hülya, İlyas ve Pervin dışında bulunan oyuncularıdan kurallar gereği bir klasman ya da 2 klasman dışı maç yapması beklenmektedir.

28 Tem 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 37

ALÇAK VOLE İÇİN POZİSYON ALIRKEN…

Teniste alçak bir vole almak kadar zor olan ancak birkaç vuruş vardır. Bu vuruşta topu fileden geçirmelisiniz, ancak bunu yaparken de rakibinize kolay bir puan vuruşu sağlamamanız gerekir.

Bunun için işte size küçük bir tavsiye: Alçak bir vole alırken topa raketi kullandığınız kolunuzun koltuk altında bir tenis topu varken vurmaya çalışın. Eğer raketi düzgün şekilde tutmazsanız koltuğunuzun altındaki top düşecektir. Topu düşürmeden vurmaya başladığınız zaman raketinizi vücudunuzun önünde ve düzgün bir teknikle tutmaya alışmış olursunuz. Böylece file önü oyununuz da gelişir.

Derleyen: Özge Y.

23 Tem 2009

20-26 Temmuz Haftası

Cuma:
  2. Pervin - Ebru : (4-0)(2-4)(4-2)
Salı:
  1. Anıl - İlyas : (1-6) (1-6)
  [Anıl'ın yorumu] Ben tatilde bazen yüzer bazen uçar ama çoğunlukla da yatarken, İlyas boş durmamış bol bol tenis oynamış. :) İyi de yapmış, çünkü böylelikle son maçımızın intikamını oldukça acı bir şekilde almış oldu benden. En çok "oyunumu konuşturacağım" gibi sonrasını düşünmeden söylediğim bir laf için hayıflanıyorum. Öne sürecek bir bahanem yok.
İlyas artık spin de almaya başlayan servisleriyle çok iyi oynadı, az hata yaptı. Ben ise tatil rehavetinden çıkamamış bir şekilde gayet kötü oynadım. ;((

17 Tem 2009

13 - 19 Temmuz Haftası

Cuma:
  3. Hülya - İlyas : (3-6)(5-5)
Perşembe:
  2. Ersel - Faruk : (6-4)(2-6)(6-2)
16 gün aradan sonra ilk kez korta çıkmanın negatif etkisini üzerimde hissettim. İkinci sette yorgunluktan dökülmeye başladım. Neyseki Faruk da benden farklı değildi. İkimizde kendi kendine hayıflanan oyuncuyu oynadık :) Bir ara Faruk'un yeni aldığı raketi yere fırlattığını bile gördüm. "Güzelim raket gitti !! " dedim içimden...Umarım daha güzel maçlar çıkarırız..

Salı:
  1. İlyas - Bilal : (9-7) klasman dışı
 [İlyas'ın yorumu] Aslında birbuçuk saatlik sürede 2 tam set üzerinden oynamayı düşünmüştük, ve 2 değil 4 oyunda bir dinleniyorduk ama 1 saatin sonunda birinci seti bitiremediğimiz için 9 oyun üzerinden oynadık. Uzun rallilerin olduğu, köşelere ve çizgilere topların atıldığı çok keyifli bir maç oldu.
 [Bilal'in yorumu] İlyas dün galibiyete çok hazırlıklı ve motive gelmişti. Hemen 5-2 öne geçti zaten, sonra durumu 5-7 yaptım ama o motivasyonun altında ezildim ve 9-7 kaybettim. İlyas, Nadal tarzı çok inatçı bir oyunla köşelere ve çizgilere attığım sert topları bile çıkartarak bu maçı hak etmişti. İlyasın da dediği gibi maç içinde çok güzel ralliler oldu. Bir puanı o kadar uzun oynadık ki kaç defa vurduğumu hatırlamıyorum, tek hatırladığım puan bittiğinde çok yorulduğumdu. Kendisini tebrik ediyorum, çok güzel bir maçtı. ODTÜ turnuvasındaki double maçında da aynı performansı bekliyorum. :)

16 Tem 2009

Wimbledon Turnuvası Tahmin Yarışmamız Sonuçlandı

 Erkekler birincisi Federer, ikincisi Roddick ve bayanlar birincisi Serena Williams'ı doğru olarak bilen Faruk 7.5 puanla birinci oldu ve Wimbledon'dan özel olarak getirttiğimiz şapkayı almaya hak kazandı... Hemen onun ardından gelen, (erkekler ve bayanlarda birincileri bilen) grup içerisinde bulunan tek bayan arkadaşımız Anıl da güneş siperliğini (visor) kazandı. 6 puan alan Aykut, Hamdi, Mesut, Muzaffer ve Özgür arasında yaptığımız çekilişte ismi çıkan Muzaffer arkadaşımız da bizden bir kutu top kazandı.
 Bu arada şapkaları getiren Hülya arkadaşımıza buradan tekrar teşekkür ediyoruz...
 Bu öğlen pastanede buluşarak talihlilere vermeyi düşündüğümüz hediyeleri malesef arkadaşlar gelemediğinden dolayı kendilerine iletemedik.

 Onları beklerken "Ne olacak bu Nadal'ın hali ? yok mu Federer'in hegamonyasını bozacak birisi ?" diye koyu bir sohbete daldık;

 Son olarak şapkaları mankenlerimizde denedik.. Pek de yakıştı aman !! Vermesek mi acaba ?? :) Darısı bir dahaki sefere bizim başımıza diyerek dağıldık.. :)
 Arkadaşlarımızın hediyelerini, güle-oynaya tenis oynarken kullanmalarını diliyoruz..

Organizasyon Komitesi...

15 Tem 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 36

ANTRENMAN YAPMAKTAN KAÇINMAYIN

Herkes maç yapmayı sever. Maçlar, sizin rekabet karşısındaki başarınızı ölçer. Ancak, sırf maç yapmak oyununuzu geliştirmenize yetmez. Bunun için oyun içindeki zayıflıklarınızı belirlemeli ve antrenman yaparak bunlar üzerinde çalışmalısınız.

Maç yapmak üzerinizde kazanma baskısı yaratır. Antrenmanlarda bu baskıyı kaldırarak, kendinize hata yapma hakkı verir ve oyununuzun memnun olmadığınız yönlerini keşfedersiniz. İşte antrenman yaparken hatırlamanız gereken birkaç nokta:
  • Antrenmanlarda da skor tutabilirsiniz. Bu şekilde antrenmanlar sıkıcı olmaz. Ancak maç skoru gibi değil de, örneğin servisle başlamayan 21 puanlık oyunlar oynar ve değişik vuruşlar deneyebilirsiniz.
  • Antrenmanlarda oyununuzda memnun olmadığınız yönlerinizi, yapamadığınız vuruşları çalışın. Maçlarda kazanmak için en iyi yaptığınız vuruşları tekrarlar, zayıf yönlerinizi saklarsınız. Ancak bu şekilde tam bir oyuncu olamazsınız. Unutmayın, profesyoneller de antrenman yaparlar :))

Derleyen: Özge Y.

7 Tem 2009

6 - 12 Temmuz Haftası

Salı:
  1. Bilal - Hülya : (6-3) (6-2)
  2. Muzaffer - Özge Y. : (2-6) (6-2) (6-1) (klasman dışı)
  3. Anıl - İlyas : (2-6)(6-0)(6-1) (klasman dışı)
[İlyas'ın yorumu] Şu tarihi skoru kayıtlara geçmeni istiyorum. Ne bakımdan tarihi bi gündür diye soracak olursan, Anılcımın İlyası yendiği son maç olacak da ondan :-))) Anıl la da küstüm bi kaç gün konuşmayacam ayrıca ! :-)))
  4. Muzaffer - Ozan: (6-4) (6-4)
Cumartesi:
  5. İlyas - Ozan : (6-4) (5-7) tie break (7-5)

6 Tem 2009

HAFTANIN TÜYOSU- 35

BAŞARIYA AÇILAN KAPI

Vole almakta çoğunlukla geç mi kalıyorsunuz? Muhtemelen raketinizi geriye doğru çok fazla açıyorsunuz.

Bu alışkanlıktan kurtulmanın bir yolu, vole çalışmalarınızı bir kapı aralığında yapmaktan geçer.

Öncelikle hazır pozisyonda durun ve sonra bakchand veya forehand vole alacakmış gibi kapıya doğru bir adım atın. Eğer raketinizi geriye doğru çok fazla açmışsanız, voleyi alamadan raketiniz kapıya çarpacaktır. Kapı aralığından uzak durduğunuzda, kortta da vole alırken daha başarılı olursunuz.

Derleyen: Özge Y.

30 Haz 2009

29 Haziran - 5 Temmuz haftası

Salı:
  1. İlyas - Bilal : (7-9) (klasman dışı)
  2. Hamdi - Ersel : (3-4)(4-2)(4-1) (klasman dışı)
Perşembe:
  3. Hamdi - Hülya : (6-2)(6-2) (klasman dışı)
Cumartesi:-
  5. Anıl - Hülya : (8-8) tie break (7-4)

29 Haz 2009

HAFTANIN TÜYOSU -34

MAÇTAN ÖNCE…

Hepimiz yaparız: Korta maçtan sadece birkaç dakika önce gelir ve bir tur koşarak, bir-iki kez kolları ve dizleri esnetme hareketi yaparak maça hazır olduğumuzu düşünürüz. Ardından ilk üç oyunu kaybettikten sonra, kafamızı kaşıyıp, kendi kendimize neden bu kadar cansız oynadığımızı sorarız. Aslında korta gerçekten ısınmış olarak çıkmamız gerekir. Bunun için birkaç dakika atlama ipi ile çalışabiliriz.

  • Atlama ipi, bizi son sürat koşmaya hazırlar; örneğin bir drop shot’a sprint ile yetişmeye hazır oluruz.
  • Atlama ipi bizi canlandırır; nitekim herhangi bir spor dalında profesyonel oyuculara baktığımızda maçlara zaten terlemiş şekilde çıktıklarını görürüz. Maçtan önce yorulmaktan korkanlar için hemen söyleyelim: Atlama ipiyle yeterli miktarda çalışmak sizi yormaz, aksine enerji yaratır.
  • Atlama ipi ile zıplayarak bileklerimizi, kollarımızı, omuzlarımızı bacaklarımızı; yani tüm vücudumuzu çalıştırmış oluruz.
  • Atlama ipi ile her oyuncu için çok önemli olan “koordinasyon-denge” gücünü de artırmış oluruz.

Derleyen: Özge Y.

24 Haz 2009

22-28 Haziran Haftası

Salı;
  1. Bilal - Rıfat : (6-1) (5-6) (klasman dışı)
Perşembe;
  2. Muzaffer - Mesut : (9-6)
Cuma:
  3. Ersel - Faruk : (5-3) (4-1)
Cumartesi:
  4. Hamdi - Muzaffer : (6-2) (2-6) (7-9) (Ayın Maçı)
[Rıfat'ın yorumu] Hamdi'cimin 30 Mayıs'ta dediği gibi "yaşasın yeni kral" puahhahaah :)
[Ozan'ın yorumu] Ortada bir kral mı vardı ki rificim? :) yaşasın kral demek yeterli..
[Hamdi'nin yorumu] Lafla olmuyor beyler, gelin maç yapalım :) Rıfatcım senin forehand'in Ozan'ımın da backhand'i birleşince ancak zevkli bir maç yapabiliriz. Bana karşı ikiniz..İyi fikir :))

22 Haz 2009

HAFTANIN TÜYOSU

SARI IŞIK

Pek çok oyuncu, topla temas edecekleri noktada yavaşlar. Aslında vuruşlarınızın tutarlı ve kuvvetli olabilmesi için topa vururken hızlanmalısınız. İşte size bir ipucu:

Top yaklaşırken, trafikte olduğunuzu, arabada giderken sarı ışığın yanmış olduğunu ve kırmızıya dönmeden ışığı geçmek istediğinizi düşünün. Bu durumda ne yaparsınız? Gaza basarsınız, değil mi?

Benzer şekilde, vuruş için raketinizi ileriye doğru hareketlendirdiğiniz anda swing hızınızı (vuruş için raketi açma ve kapama hareketinin hızını) artırın ve topa vurun. Böylece vuruşlarınız daha tutarlı ve daha güçlü olacaktır.
Derleyen: Özge Y.

18 Haz 2009

14-21 Haziran Haftası

Çarşamba:
  1. Hülya - Bilal : (6-3)(3-6) tiebreak (7-4)
Perşembe:
  2. Ersel -Hülya : (7-6) (6-4) (klasman dışı)
Cumartesi:
  3. Ersel - Serkan T. : (4-2) (4-1)
  4. Ozan - Muzaffer : (6-1)(2-6)(6-3) (klasman dışı)
[Ozan'ın yorumu] Ben ömrümde böyle bişey görmedim, 13-15 tane ace yedim bir maçta. O servislere raket uzatmanın imkanı yok. 3. sette muzafferle değil de Hamdi'yle oynuyormuşum gibi konsantre olmasam imkanı yok kazanamazdım. İyi ki varsın Hamdi, parmak arası terliklerinle portekizde çok güzel pozlar vermişsin dostum ;)

17 Haz 2009

Lizbon'dan İzlenimler

Arkadaşlar,
Tenis grubumuzdan 3 kişinin Bankamız Tenis Takımı ile gitmiş olduğu, Portekiz-Lizbon'da düzenlenen EuroTennis 2009 Tenis Turnuvasından görüntüleri ve aldığımız ufak notları aşağıdaki linkte görebilirsiniz.

Linke tıkladıktan sonra sağ üstte "show info" ya tıklamayı unutmayın..
http://www.flickr.com/photos/13865991@N02/sets/72157619733304005/show/
Bol tenisli günler,
Ersel..

16 Haz 2009

HAFTANIN TÜYOSU -32

RÜZGÂRA KARŞI OYNAMAK

Rüzgâra karşı oynamak karşılaşabileceğimiz en büyük zorluklardan biridir. Rüzgârlı havalarda oyunumuzu her yönden rüzgâra göre ayarlamalı ve normalde otomatik olarak yaptığımız vuruşları daha temkinli yapmak zorunda kalırız. Ancak, bu zorlukları biraz azaltabiliriz.

İlk olarak, vuruşlarımızda tutarlılık sağlamak için daha fazla spin, daha az kuvvet uygulamalıyız. Gerçekten çok rüzgârlı havalarda topu filenin karşısına geçirerek “topu rakibimize atmak” bile küçük bir zafer sayılabilir. :))

İkinci olarak, ataklarımızı rüzgârın yönünü hesaba katarak yapmalıyız.

Rüzgâr yüzümüze doğru esiyorsa, fileye mümkün olduğunca yaklaşmaya çalışmalıyız. Rüzgâra karşı yapılan slice yaklaşma vuruşları çok çabuk ölür. Bu durumda fileye normalde durduğumuzdan bir adım daha yakın durduğumuzdan emin olalım, çünkü rüzgâr arkasından eserken rakibimizin bir lob yapması oldukça zordur.

Rüzgâr arkamızdan esiyorsa, vuruşlarımız fazla hız kazanacaktır. Bu durumda da atak yapabileceğimiz kısa toplarla karşılaşma ihtimalimizin yüksek olacağını unutmayalım.

Derleyen: Özge Y.

8 Haz 2009

8 - 14 Haziran Haftası

Salı:
  1. Ebru - Özge Y. (2-4) (3-4)
Perşembe:
  2. Faruk - Serkan T. (4-1) (4-2)
Cuma:
  3. Aziz - Serkan T. (4-1) (4-3)

HAFTANIN TÜYOSU -31

TOPU HAVAYA DİKEN RAKİPLERE KARŞI...

Topu sürekli havaya diken rakipler (moonballers) en zorlu rakiplerdendir. Aslında bu da bir kazanma formülüdür, çünkü uygulaması kolay ve risksiz bir stratejidir, tabii eğer kondisyonunuz iyiyse ve sabırlıysanız...

Peki böyle rakipleri nasıl yenebilirsiniz? Bu tarz oyuncular atak vuruşlarda kendilerine güvenmezler, dolayısıyla istikrarlı olmak için derin ve yüksek oynarlar.

Bunu kendi lehinize çevirebilirsiniz. Siz de istikrarlı oynayabilirsiniz; topu havaya dikmeden, doğru zamanı bekleyip, atak fırsatı yakalayıp fileye yaklaşarak... Fileye geldiğinizde bu oyuncular “passing shot” yerine “lob” yapma eğiliminde olurlar ve eğer siz de iyi bir yaklaşma vuruşu yaparak rakibinizi filede dengesiz yakalarsanız lobu kolaylıkla kendiniz için puana çevirebilirsiniz.
Dolayısıyla sabırlı olup, atak yapacağınız vakti kollayarak topu havaya diken rakiplerinizi yere indirebilirsiniz :))

Derleyen: Özge Y.

3 Haz 2009

HAFTANIN TÜYOSU -30

ZIPLAYIN, SIÇRAYIN, SEKİN :))

Ayak çalışmanızı hızlı geliştirmenizin bir yolu, rakibinizin topu sektirme sesini duyar duymaz iki ayağınızla birlikte küçük küçük sıçramak, zıplamaktan geçer.

Bu şekilde, gelen topa olduğunuz yerde durduğunuz veya hareketsiz olduğunuz zamankinden çok daha hızlı hareket edersiniz.

Derleyen: Özge Y.

1 Haz 2009

1-6 Haziran Haftası

Perşembe:
  3. Aziz - Serkan T. : (4-3) (4-1)
Salı:
  2. Anıl - İlyas (6-4) (6-4)



  1. Bilal -Faruk (6-2) (6-3)

29 May 2009

25-31 Mayıs Haftası

Cuma:
  6. Rıfat - Faruk : (4-3)(3-4)(2-4)
  7. Muzaffer - Özge Y. : (4-2)(4-0) (klasman dışı)
  8. Ozan - Ersel : (4-0)(3-4)(0-4)
  9. Bilal - Anıl : (7-5)(6-0)
Perşembe:
  5. İlyas - Hamdi : (0-4)(0-4)

[Hamdi'nin yorumu] Yaşasın yeni Kral !! :))
Çarşamba:
  4. Anıl - Ersel : (6-2)(1-6)(3-0)
[Ersel'in yorumu] Aahhh ayaklarım !! Bu yazıyı yazarken hala ağrıyor.. Zaten maçın bu şekilde sonuçlanacağını, Anıl'ın elinde "Hammer Head" isimli kahveyi yudumlayarak geldiğinde anlamalıydım.
İlk sette dengeli ve az hata yapmadan oynayarak puan almaya çalıştım. Ancak baseline'da Anıl çok iyi. Hiç bir oyunda pes etmedi. Üstelik vurtuğu sert toplar zıpkın gibi geliyor. Son sürat gelen toplar, beklediğimden daha az havalanarak üstelik hız kaybetmeden sağımdan solumdan geçip gitti.
Baktım olmayacak, ikinci sette taktik değiştirdim ve haince oynamaya başladım :) Öne-arkaya, sağa sola sopu yönlendirerek Anıl'ı baselinde'dan uzaklaştırıp dengesini bozmaya çalıştım. Attığım servisler sırasında kenar çizgiye çok yaklaştığını görünce orta çizgiye sert servisler atmaya başladım. Böylece 3 ace çikardım :) İkinci sette bunlar işe yaradı ama benim nefesim bu kadarmış. Kalan sürede Anıl domine ederek 3 oyunu alınca bana da onu alkışlamak kaldı.. Teşekkürler Anıl.

  3. Özge Y.- Faruk (4-3) (2-4) (2-4)

Salı:
  2. Ozan - Hülya : 1-4, 1-4 klasman dışı
  1. İlyas - Bilal : (1-6)(6-3) tiebreak (7-4) (Ayın Maçı)

25 May 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 29

HER ÇEŞİT VOLEYİ ÇALIŞIN

File önü oyunu deyince pek çok oyuncunun aklına rahatça alınan voleler gelir ve oyuncular sadece filede vole çalışırlar. Ancak bu bir hatadır, çünkü bu tarz voleler gerçek bir maçın sadece küçük bir bölümünü oluşturur ve rakipleriniz böyle kolay alınacak voleler vermemek için ellerinden geleni yaparlar.

Volelerde başarılı olmak istiyorsanız, file önü oyununu tüm yönleriyle çalışın. Her çeşit voleyi çalışın; yüksek, alçak, yumuşak, sert, üzerinize gelenler, sizden uzağa gidenler ve tabii ki lob’lar... Topları derin göndermeyi de kısa göndermeyi de çalışın. Drop voleleri ihmal etmeyin. Keskin açılı volelere de çalışmayı da unutmayın.

Derleyen: Özge Y.

16 May 2009

18-24 Mayıs Haftası

Çarşamba:
  3. Hamdi - Anıl : (2-4)(4-2) tiebreak (7-5)
Salı:
  2. Bilal - Hülya : (4-3) (4-1)
  1. Ersel - Hamdi : (2-4) (4-1) tiebreak (7-5) klasman dışı

12 May 2009

11-17 Mayıs Haftasında Oynanan Maçlar

Cuma;
  3. İlyas - Ersel : (4-2) (4-3) (1-4)
Çarşamba;
  2. Ersel - Hülya : (4-3)(4-1) klasman dışı
Bu skor Hülya'nın gerçek oynunu yansıtmıyor. Raket değiştirdiğinden ya da şu ara aldığı derslerden dolayı oynunda bir parça değişme var.. Örneğin servisleri yavaş da atsa fileye çok nadir top takılırdı. Bu maçta oldukça fazla ikinci servis kullandı, çift hataları da fazlaydı. Buna rağmen benim aldığım oyunların nerdeyse tamamı karar puananından geldi.. :)

  1. Mesut - Faruk : (4-1) (5-3) klasman dışı

HAFTANIN TÜYOSU -28

RAKET KAFASININ HIZINI ARTIRIN

Belki antrenörlerin çocuklara ve yeni başlayanlara tenis öğretirken kullandıkları renkli köpük topları görmüşsünüzdür. Bunlara genellikle “geçiş topları” denir, çünkü bu topları kullanmanın amacı oyuncuların kısa sürede daha iyi ralli yapmalarını sağlamaktır.

Bu toplar aynı zamanda daha ileri seviyedeki her yaştan oyuncunun raket kafasının hızını artırmasına yardımcı olur, ki bu da vuruşlarda güç yaratmada çok önemlidir. Açıklaması ise gayet basittir: Renkli köpük toplar normal tenis toplarından daha büyük olduğu için daha yavaş hareket eder ve daha az bir mesafe katederler. Bu da daha hızlı swing yapmanızı (vuruş için raketi açma ve kapama hareketi) ve topa dışarı vurma korkusu olmadan vurabilmenizi sağlar. Tekrar normal toplarla oynadığınızda da, vuruşlarınızın daha derin ve daha hızlı olduğunu göreceksiniz.

Derleyen: Özge Y.

7 May 2009

HAFTANIN TÜYOSU -27

FİLEDE T’Yİ GÖRÜN

Pek çok oyuncu, çiftlerde oynarken ve partneri servis atarken filenin neresinde duracağını belirlemede zorluk yaşar.

Filenin hemen önünde mi durmak gerek, yoksa servis çizgisine yakın mı?

Uygun pozisyon almak için yüksek bir vole almaya hazırlanıyormuş gibi, filede T’yi (servis çizgisi ve orta çizginin kesişimi) görecek şekilde pozisyon almalısınız. Bunu bir başlangıç noktası olarak kullanarak rakiplerinizin oyununa göre pozisyonunuzu ayarlayabilirsiniz. Örneğin, rakipleriniz sürekli lob yapıyorsa, biraz geride durabilirsiniz.

Derleyen: Özge Y.

5 May 2009

4-10 Mayıs Haftasında Oynanan Maçlar

Çarşamba:
  1. Serpil - Mesut : (1-4)

28 Nis 2009

27 Nisan-3 Mayıs Haftası Oynanan Maçlar

Çarşamba
  2. Serkan - Aziz : (3-4) (4-2) (klasman dışı)
Salı
  1. Mesut - Ersel : (4-1) (4-1)

HAFTANIN TÜYOSU -26

YUMUŞAK VE YAVAŞ TOPLAR

Durun tahmin edeyim, siz de hızlı oynamayı seven bir oyuncusunuz, ancak yüksek toplar atan, top kesen ve yumuşak vuruşlu oyun stiline sahip oyunculara karşı zorlanıyorsunuz, değil mi?

Rakipleriniz sert vurduğunda, topu karşılamak için çok az bir vaktiniz olduğu için hızla hareket eder ve topa koşarsınız, fazla düşünmezsiniz. Ancak bu demek değildir ki, yumuşak gelen bir topa yavaş hareketlenmelisiniz. Topa vurmak için sırf daha fazla zamanınız var diye, zamanınızı harcamayın. Rakibiniz yumuşak veya spinli bir top gönderdiğinde, daha fazla adım atmalı, ayaklarınızı daha uzun bir süre hareketli tutmalısınız ki, pozisyon alırken ve vuruş esnasında daha esnek olabilesiniz. Bunu yaptığınızda göreceksiniz ki, hata oranınız azalacak ve ayak hareketleriniz çok gelişecek.

Derleyen: Özge Y.

24 Nis 2009

19-26 Nisan Haftası

Salı:
  1. Rıfat - Hülya : (9-4)
Cumartesi:
  2. Özge Y - Serpil : (9-2)

Gurur tablomuz..


Bankamız Tenis Turnuvasında ilk iki sırayı paylaşan oyuncular..

22 Nis 2009

HAFTANIN TÜYOSU - 25

ELLER YUKARIYA...

Vole almaya hazırlanırken, boksörlerin maç esnasında dövüşürken ellerini nasıl tuttuklarını düşünün; ellerini yüzlerinin önünde tutarlar değil mi? Bunu sadece korunma amaçlı yapmazlar, aynı zamanda hızlı hücum etmek, yani hızlı yumruk atabilmek için de yaparlar.

Siz de bu tekniği kullanabilirsiniz. Vole alırken, raketinizi yukarıda ve vücudunuzun önünde tutarsanız voleye daha hazırlıklı olursunuz ve topla temasınız daha düzgün olur.


Derleyen: Özge Y.

19 Nis 2009

Merkez Bankası Tenis Turnuvası Sonuçları

Bayanlarda final maçının sonucu

  • Lale Gürsu - Anıl Göğebakan : 2-0
Erkekler final maçının sonucu

  • Hamdi Çelik - Salim Karakoyun : 2-0

Dereceye giren bütün oyuncuları kutluyoruz. Bizim arakadaşlarımızı daha bi çok kutluyoruz :)Ayrıca turnuvaya katılma medeni cesaretini gösteren bütün arkadaşlarımızı da tebrik ediyoruz. Bol tenisli günler/haftalar dileği ile..

18 Nis 2009

Merkez Bankası Tenis Turnuvası (cumartesi)

Bankamız tenis turnuvasında, cumartesi günü yine çok çekişmeli ve güzel maçlar seyrettik.
Bayanlar grubunda 2.seri başı olan Anıl, Ebru ile yapmış olduğı yarıf final maçından galip çıkarak, finale adını yazdırdı. Diğer kortta mücadele veren "Speedy" Hülya malesef tecrübeli oyuncu Lale Hanım'a yenilmekten kurtulamadı.
Bayanlar grubunda yarı final maçları oynanırken erkekler grubunda çeyrek final maçları başladı.. İlk süpriz Salim Bey'den geldi; çok akıllı bir oyun sergileyerek 1 numaralı seri başı olan Remzi Bey'i turnuvadan elemeyi başardı... Diğer taraftan 2. Seri başı olan İbrahim Bey zorlanmadan yarı finale çıktı.
Erkekler çeyrek finalinin kalan iki maçı piramitçiler arasındaydı... Yani bankamız tenis takımına iki oyuncumuzun gireceği daha o anda kesinleşmişti. İlk olarak Bilal ve ben korta çıktık. Bilal bizim maçtan önce Fikret Bey'le yaptığı maçtan bir miktar yorularak karşıma geldi. Dengeli bir oyunla 6-1 öne geçtim. Sonrasında Bilal'in atağı geldi ve skoru 6-5'e kadar getirmeyi başardı.. Son bir gayretle maçı 9-6 kazanım. Maç boyu göstermiş oluğu tavrı ve centilmenliğinden dolayı kendisine buradan tekrar teşekkür ediyorum.

Biz Bilal ile maçımıza devam ederken yan kortta piramidin iki genç yeteneği Hamdi ve Ozan kılıçlarını.. pardon raketlerini kuşanarak karşı karşıya geldiler. Maç arasında dinlenirken bir ara dönüp bakma fırsatım oldu. Çok güzel bir maç olduğu belliydi. Maç sonucunu öğrendiğimde (9-7) hiç şaşırmadım. Zaten her zaman bu ikilinin maçlarının çekişmeli ve seyri güzel olacağını rahatlıkla söyleyebilirim ! Bu seferki maçı Hamdi hakederek aldı. Bu zaferde son zamanlarda vermiş olduğu emeklerinin çalışmanın etkisi büyük. Çünkü biliyorum ki bizler sezonu kapattıktan sonra, o çalışmaya devam etti. Yine biliyorumki kış döneminde şartları zorlayarak tenis oynamaya devam eden bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda oyuncudan birisidir Hamdi. Ozan'ı da ayrıca tebrik etmek istiyorum. Çünkü sakatlığı yüzünden büyük bir aşkla-tutkuyla sevdiği tenise bir sene ara vermesinin ardından çeyrek finale kadar çıkmayı başardı. Eminim ki; çok yakında piramidimizin ilk sıralarına demir atacak ve seneye (kendini hırpalayıp tekrar tenisten uzaklaşmaz ise-burada taktaya iki kere vurulacak :) ) Bankamız takımında benden ziyade Hamdi ile birlikte boy gösterecek...
Bu maçın ardından terimiz soğumadan Hamdi ve ben yarı finalde İbrahim Bey ve Salim Bey'in karşısına çıktık. Ben elimden geleni yaptım ancak yılların tecrübesi Salim Bey'in karşısında pek varlık gösteremeyerek çabucak havluyu attım. Diğer tarafttan Hamdi, İbrahim Bey'in karşısında çok akıllı ve sabırlı bir oyun çıkararak günün ikinci büyük süprizini yaptı !! ve finale (büyük bir gurur ve takdirle söylüyorum) ismini yazdırarak ve Anıl gibi piramizin yüzakı oldu.. Finallerde sonuç ne olursa olsun oyuncularımızı CANIGÖNÜLDEN KUTLUYOR ve başarılar diliyoruz...

Günün ardından yorgun ama sevinçle gülen iki yüz :)

17 Nis 2009

Merkez Bankası Tenis Turnuvası (Cuma Gününün Ardından)

İlk günün sonunda piramidimizde bulunan 2 erkek oyuncu çeyrek finale yükselirken 3 bayan oyuncumuz da yarı finale çıktılar.

13-19 Nisan Haftası Sonuçlanan Maçlar

Salı:
1. Ebru – Ersel : (5-9)

Çarşamba:
2. Faruk - Hülya : (8-9)

Perşembe:
3. Hülya - Özge Y. : (9-3)

14 Nis 2009

HAFTANIN TÜYOSU -24

RAKİPLERİNİZİ ÇEŞİTLENDİRİN

Diyelim ki, yıllardır hep aynı üç-dört kişiyle tenis oynayan bir arkadaşım var. Onların oyun düzenlerini çok iyi biliyor ve genellikle onları yeniyor. Onların oyununa öylesine alışkın ki, onlarla oynarken düşünmüyor bile...Nadiren farklı bir rakiple oynadığında ise, rakibi kendisinden daha iyi olmasa bile çoğunlukla maçı kaybediyor, çünkü farklı rakiplerle sıkça oynamıyor; yıllardır oyunu aynı seviyede sıkışmış durumda...

Ivan Ledl’a bir antrenör olsanız, oyuncunuzu nasıl yetiştirirdiniz diye sorduklarında şöyle cevap vermiş: “Önce kendisinden daha alt düzeyde oyuncularla oynatırım, sonra kendisinde daha iyi düzeydekilerle oynatırım, ardından kendisiyle aynı seviyedeki oyuncularla nasıl başa çıktığına bakarım.” Bunun faydası sorulduğunda ise Lendl, bu yöntemin oyuncunun nasıl maç kazandığını, neden maç kaybettiğini ve buradan kazandığı tecrübeleri uygulamaya nasıl geçirdiğini gösterdiğini belirtmiştir.

Lendl’ın önerisi amatör oyuncular için de mükemmel bir tavsiye niteliğindedir. Oynadığınız rakipleri çeşitlendirerek yalnızca güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfetmekle kalmayıp farklı oyun stillerine nasıl adapte olacağınızı da öğrenirsiniz.

Eğer amacınız gelişmek ise, kendinizi denemek için farklı seviyelerdeki oyuncularla oynayın. Aksi takdirde kendinizi rahat, ama tekdüze bir oyun tarzı içinde bulursunuz.

Derleyen: Özge Y.

7 Nis 2009

6-12 Nisan Haftası

~~ Sonuçlanan Maçlar ~~
Perşembe:
3. İlyas - Ersel : (9-8)
[Ersel] Bu sezon üçüncü maçımı yaparak üçüncü yenilgimi almış bulunmakatayım. Ne mutlu bana :) Neyseki kış aylarında oluşan paslarım yavaş yavaş açılmakta. Gün be gün oynumdan daha memnun kalmaktayım. İlyas'la geçen sezon yapmış olduğumuz maçları hep tie-break ile kazanmış ya da kaybetmiştim. Bu gün de gelenek bozulmadı, çok çekişmeli geçen bir tie-break'i 10-8 İlyas kazandı.. İlyas bu kadar sert servis atmaya devam ederse karşısındakilerin vay haline !!
2. Özge Y. - Ebru : (9-5) (klasman dışı)
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Salı:
1. Bilal - Ersel : (6-2)(5-7)(2-1) (klasman dışı)
[Ersel] Sezona yenilgilerle başlamak hiç hoş değilmiş :.( Ama hiç önemli değil. Çünkü tenis oynuyor ve yaptığım maçlardan zevk alıyorum. Bilal kış boyu yapmış olduğu tenis faaliyetlerinin semeresini aldı. Geçen sezon ona karşı oynarken sıkışınca backhand'ine attığım toplarla puanlar alabiliyordum. Turan Hoca bu açığını kapatmış. :) Gözüken o ki artık farklı bir taktik geliştirmem gerekecek. Bilal ilk seti çok rahat 6-2 aldı. İkinci sette ben 5-2 öne geçsemde bir oyun daha alıp seti tamamlayamadım. Skor 5-5 oldu.. Son bir gayretle maça asılarak zar-zor seti 7-5 aldım. Kalan sürenin bir seti daha bitiremeyecek kadar kısa olduğunu görünce, 3 oyunluk kısa bir set daha yaptık. Hamdi'nin anti tezahuratları karşısında kaybettim tabii.. :) Güzel bir maçtı. Yenilen bir oyuncu olarak bir Bilal'in karşısına (üstelik klasman maçı yapmak üzere) bir daha çıkmak istiyorum !!

HAFTANIN TÜYOSU -23

YÜKSEK GELEN TOPLAR

Siz de yüksek gelen topları genellikle fileye mi takıyorsunuz? Öyleyse, size unutmuş olabileceğiniz ama çok faydalı küçük bir tavsiye:

Bir dahaki sefere yüksek gelen bir topa vururken diğer kolunuzla topu takip edin ve topa vuruncaya kadar kolunuzu indirmeyin, tıpkı servis atarken yaptığınız gibi.

Bu, omzunuzu veya başınızı çok erken indirmenizi engeller ve yüksek gelen topu fileye takmadan karşı sahaya göndermenize yardımcı olur.

Düzenleyen: Özge Y.

Acının Üstesinden Gel(eme)mek

En son raketi attığında junior liginde oynuyordu, Ekselansları. Biyografisinde yazdığına göre o kadar çok raket kırıyor o kadar çok söyleniyor du ki bunu yapmayı bırakması ancak anne babasının ondan utandıkları için artık onu izlemeye gelmemesiyle oldu.
Son bir yıldır ise o junior Federer'i izliyoruz. İşler hiç de yolunda gitmedi. Nadal'a saygı duyuyordu ve "Oh God, its killing me" deyip ağlayabildi sadece, acizdi. Geçtiğimiz haftasonu ise en nefret ettiği şeyi yaşadı. Miami yarıfinalinde Çokomel'e (Djokovic) karşı oynarken film koptu. Raket yıllar sonra ilk kez Ekselanslarının elinde paramparça oldu..

Oh God, its killing me!!

2 Nis 2009

29 Mart-4 Nisan Tarihleri Arasında Oynanan Maçlar

2 Nisan Perşembe
4. Ozan - Faruk : (8-5) (klasman dışı)

[Ozan] Filenin çok alçak olması oyunu çok etkiledi, gerçek bir maç oldu denemez. Maçın ortalarına doğru kolum çok halsizleşti sakatlıktan ötürü hala çok güçsüz, ama hücum etmeye devam ettim, bütün temel değişik vuruşları yapmaya çalıştım. Umarım bir sakatlık yaşamam tekrardan çünkü ben bu oyunla yaşıyorum, nefes aldığımı hissediyorum. Tutkuyla vuruyorum. Faruk beye teşekkürler.

3. Özge Y. - Ersel : (9-8) (klasman dışı)
Komitenin iki üyesi kapalı bir havada karşı karşıya geldi. Zaman zaman hızını artıran rüzgarın etkisi altında maça başladık. Maç sonrası ATK'da alacağım derse de gideceğim için hafif tempoda başladım. Çok koşturmadan, sabırla karşıya attığım toplar geri geliyordu. Özge de çok sabırlı ve istkrarlı olmaya başlamış. Zaman zaman beni backhandimde zorlayan toplar atıp puanları kaptı.. Ama ikimiz de daha çok basit hatalardan puan kaybettik. Maç 6-6 olana kadar kimse üstünlük sağlayamadı. Bu aşamadan sonra Özge tempoyu artırınca bir anda 8-6 öne geçti. Son bir gayretle durumu 8-8 yapsam da, tie-break'te maçı Özge bileğinin hakkıyla aldı. Tebrikler Özge. :)

1 Nisan Çarşamba
2. İlyas-Hamdi : (9-8) (klasman dışı)
[İlyas'ın yorumu] Görevliye hangi kort diye sorunca hepsi boş hangisinde isterseniz dedi, piramit kardeşliğinin haberi olsun. İkimizin de yorgun olduğu, Hamdi'nin star gibi 5 dakika geç geldiği maç, benim hatalarımla kısa sürede Hamdi'nin 5-1 gibi bi skoru yakalamasına yol açtı. Ben bu seti vereyim ikinci sete bakarız diye düşünürken aklıma oyunun 9 da biteceği geldi ve yüklendim. İyi servis atıp az hata yaparak oyunu 8-8 e taşıdım. Servis attığım son oyunu da alınca sezona Hamdi için bir yenilgi yazmaktan başka çare kalmadı. İyi servislerime bitirici vuruşlar ekleyemediğim için hucum yaparak sonuç alamıyorum. Hamdi ise tam tersine kendisi puanı zorluyor ve zor toplarla rakibine hata yaptırıyor yada zaten puanı almış oluyor. Ama savunmada bir kaç top çıkardıktan sonra Hamdi sabırsız olduğu için bitirici vuruşu yapmaya çalışırken hata yapıyor, ve puanı rakibinin hanesine yazdırıyor. Artık iyi oyun kurabilen, sabırla ve telaşsız oynayabilenin avantajlı olacağı maçlar göreceğiz diye düşünüyorum. Herkese bol tenisli günler bu galibiyeti Ozan'a hediye ediyorum :-)))
29 Mart Pazar
1. Hamdi - Ersel: (9-1) (2-3) (klasman dışı)
[Ersel] Ozan ve Hamdi'nin, piramidin derbilerinden biri sayılabilecek maçlarından sonra, ben de Hamdi'nin karşısına çıktım. Ve ağzımın payını aldım. Her zamanki hain vuruşları yapan Hamdi'yi daha sakin ve sabırlı gördüm. Geçen sene olduğu gibi bu sene de zirveyi elinden bırakmayacak sanırım. Tabi liderliği Ozan elinden almazsa :)

1 Nis 2009

Haftanın Tüyosu-22

VOLE ALIRKEN...
  Vole alırken öne doğru sendeleyip hareketi dengesiz bir şekilde mi bitiriyorsunuz? Ayaklarınız aniden durduğu zaman, vücudunuzun geri kalanının öne doğru hareketi devam eder; tıpkı arabada ani fren yaptığınızdaki gibi...
  Bunu önlemek için topa doğru küçük adımlarla gitmeyi deneyin. Pek çok oyuncu topa giderken çok erken durur, raketi topa tutmak için bir son saniye çabasıyla öne veya yanlara doğru hamle yapar. Bu da oyuncunun dengesini bozar.
  Unutmayın, dengenizi sağlayıncaya ve voleyi dengeli bir şekilde almaya hazır olana kadar, adımlamanızı ayarlamak için fazladan bir-iki küçük adım atmaktan korkmayın.
Düzenleyen: Z. Özge

26 Mar 2009

Çakma Nadal-Çakma Federere Karşı (25 Mart)

(Kadim dost Hamdi yorumluyor)
"Big Serve" Ozan ile "Strong Forehand" Hamdi'yi karşı karşıya getiren sezonun ilk maçından gülen taraf 9-4 lük skor ile Hamdi oldu. Ozan maça iyi başlayan taraftı: etkili servisleri, filede etkili voleleriyle birleşince, tipik Ferederci stil oyun almakta zorlanmadı. Ancak ilerleyen oyunlarda Hamdi'nin direnci Ozan'ın oyununu bozmayı başardı. Maçın sonlarına gelindiğinde "ben fransız sevmem" "olucaksa alman olsun" nidaları her iki taraftan da yükselmeye başladı. Piramidimizin derbisi olarak adlandırılabilecek, ezeli rakip, ebedi dost iki oyuncunun bu sezonun ilk maçına; tenis adına güzel hareketler ve bol kahkaha hakimdi..


(Yukarıdaki fotoğraf dostumun kötü günlerinden bir hatıradır. Yaşadığı sakatlıktan dolayı yaklaşık bir sene tenise ara vermek zorunda kalmıştı kendisi. Asıl traji-komik olan şeyse "Legendary" Can ile aramıza girip, raketi eline alıp birlikte fotoğraf çektirmesiydi.)