9 Eyl 2009

7-13 Eylül Haftası

Pazar:
10. Bilal - Özgür : (6-0)(6-2)
9. Muzaffer - Kemal : (6-1)(6-7)(3-2)
[Kemal'in yorumu] Muzaffer Bey'le yaptığımız maç ısınma dahil 2,5 saat sürdü. Hava durumunun olumsuz koşullarını öngördüğümüz için DSİ kapalı kortta yer ayırtmıştık. İlk seti Muzaffer 6-1 aldı. Daha önce ODTÜ turnuvasında karşılaştığım ve yendiğim Muzaffer'den farklı bir oyuncu vardı. Maçta en az 10 ace servis attı, backhand vuruşları tutarlı idi. İkinci set dengeyi sağladım 7-6 tie break ile alabildim. Zaman 2 saati geçtiği için 3 üncü seti 3 oyun üzerinden oynadık ve Muzaffer beni 3-2 yenerek maçın galibi oldu. Muzaffer eğer serviste konsantrasyon problemini çözer ve çift hatalarını azaltırsa oyununu daha da güzelleştirecektir diyorum. Çekişmeli maç için teşekkür ederim Muzaffer. Tenisli bol günler dileğiyle.
Cumartesi:
8. Mesut - Özgür : (6-0)(6-1)
7. İlyas - Metin : (6-0)(6-2) klasman dışı
6. Muzaffer - Mazhar : (6-1)(6-2) Ayın Maçı
Perşembe:
5. Muzaffer - Özge Y. : (6-2) (6-0) klasman dışı
4. Ozan - Serkan T. : (9-2)

Çarşamba:
3.Kemal - Ersel : (6-2)(6-2)
[Ersel'in yorumu] Serbest düşüş hızlanarak devam ediyor. Bir tenis topu gibi zemine çarpıp yükselişe geçmeyi umuyor olmama rağmen kendimi bir karpuz gibi de hissetmiyor değilim hani !! He an parça-pinçik olabilirim. :) Kemal Bey piramidimize bu sene katılan ithal oyuncularımızdan birisi. Uzun rallileri sevenler için biçilmiş kaftan, yani benim tak aksim..Düzgün ve tutarlı vuruşları var.. Üzerine sabır ve az basit hata ekleyin; maçın sonucu çok normal. :( Nerede hata yapıyorum, neler yapmam lazım diye düşünmem için önce mide bulantımın geçmesi lazım, zira "tiskindim" kendimden...
[Kemal'in yorumu] Ersel Bey maç içinde vuruşlarında bir an önce puana yöneliyor ve hata yaptıkça da kendini demoralize ediyor bana göre. Kendisi maç içinde 4-5 kere ace servis attı. Ara sıra vurduğu sert forehand vuruşlarla gözüm kormadı değil ancak bu vuruşları orta karar olarak gerçekleştirirse istikrarı yakalar diye düşünüyorum. Maç için teşekkürler Ersel Bey. Bol tenisli günler dilerim.

Salı:
2. Bilal - Anıl : (6-3)(6-4)
[Anıl'ın yorumu] Dün, neredeyse her salı günü olduğu gibi, yine DSİ kortlarındaydık. (Dile kolay İlyas ve Bilal'le birlikte yaptığımız düzenli maçlar sanırım bir yılını doldurdu :)) Ben bir gün önce Ersel'le yaptığım maçla, tenise sıkı bir şekilde ısındığımı zannediyordum. Bu düşüncemde yanıldığımı, Bilal'e ilk sette 5-0 geride olduğumda çok net bir biçimde anladım. Ersel'in "zıpkın" olarak nitelendirdiği toplarımı biraz yumuşatıp daha kontrollü oynamak için kendimi zorladım. Strateji değişikliğiyle 3 oyunu üstüste alabildim ama bu durum seti kazanmama yetmedi. İkinci sette de Bilal'i bir sağa bir sola koşturmama rağmen kaybeden ben oldum. Her zamanki gibi güzel bir oyundu. Bir yıl önceyle karşılaştırdığımız zaman, hem kondisyon olarak hem de oyun stili olarak ikimizde de çok iyi bir ilerleme var. Buna rağmen son zamanlarda İlyas ve Bilal'e daha sık yenildiğimi de fark ediyorum. Bu durumun cinsiyet farkıyla ilintili olabileceğini düşünerek, kendimi avutmaya çabaladığımı da itiraf etmeden geçemeyeceğim. (İşte Serkancım yeni bir itiraf :))
.
Pazartesi:
1. Anıl - Ersel : (6-4)(7-5)
[Ersel'in Yorumu] Azmi, güleryüzü ve güzel tenisi ile piramidimizin lokomotif oyuncularından olan Anıl, her zaman dirençli bir oyuncu olarak karşıma çıktı. Uzun rallileri, derin topları öteden beri seven bir oyun tarzı var. Zıpkın gibi gelen yerden az yükselen topları bildiğim ve çekindiğim yönüydü.. Ancak dün akşam Anıl, bu özelliklerinin yanında, atak yapan, rakibinin açıklarını kollayan ve üzerine giden bir yönü ile daha karşıma çıktı. Bunu kendini geliştirmek olarak adlandırıyorum. Bundan sonra Anıl'ı sadece baseline oyuncusu olarak görmeyin. File önüne çıkmıyor ama sahanın ortasına düşen toplara atak yapmaya başlamış.. Sağıma, soluma, beni ters durumda bırakan o kadar top attı ki; sayısını bile hatırlamıyorum. Anıl'a bu yorucu ama çok zevkli maç için teşekkür ediyorum... Bir sonraki maçı dört gözle bekliyorum :)

Hiç yorum yok: