30 Ara 2007

Tenis Turnuvasında İlk Haftanın Sonuçları...

Atlı Spor Kulübü'nde tenis eğitimi alan oyuncular ile BTO Tenis Piramidindeki oyuncuların katıldığı tenis turnuvası 29 aralık cumartesi başladı. İlk gün bayan oyuncular raket salladılar.

Bayanların adığı maç sonuçları :
1. Filiz - Ayşe : (9-3)
2. Ebru - Eser : (9-2)
3. Nihan - Fatma : (9-3)


Pazar günü ise erkekler korta çıktı;



Erkeklerin aldığı sonuçlar;
1. İlyas - Faruk : (8-9)
2. Umut - Orhan : (9-0)
3. Emre - Arcan : (9-4)

15 Eki 2007

Piramidimizin son durumu

15 Ekim 2007 tarihi itibarı ile piramidimizin son durumu..
2008 baharda sezonu açana kadar piramidimiz bu şekilde korunacaktır.

8-14 Ekim Haftası Maç Sonuçları

~~Perşembe ~~

1. Hamdi - Faruk : (9-6)
Bu sonuçla piramitte maç yapıpta yenilgi almayan kalmamıştır.

[Hamdi Yorumluyor] Almış olduğum bu galibiyeti, Ebru Hanım'a ithaf etmek istiyor ve kendisinin FarukBey karşısında duyduğu çaresizliği bir nebze olsun dindirebilmiş olmayı diliyorum.

7 Eki 2007

1-7 Ekim Haftası Maç Sonuçları;

~~ Cumartesi ~~
5.Erşan - Özge Y.: (9-5)
[Erşan yorumluyor] Hamdi'nin tavsiyesine uyarak başladığım ve 2 haftayı aşan "raket bırakma eylemi"ne Özge Hn.'la yaptığımız maçla son vermiş bulunuyorum. Öncelikle bu eylem tarzını hiçbir oyuncuya tavsiye etmediğimi belirtmek isterim. İnsanın kondisyonunu düşürmekten başka bir işe yaramıyor. Etkili ve yararlı eylem biçimleri düşünülmeli bu gibi durumlarda... :) Maça gelince, oyunlar genellikle çekişmeli oldu ve yine genellikle daha az hata yapan taraf oyunları aldı. Özge Hn.'a bu zevkli maç için teşekkür ederim...
4. İlyas - Anıl : (9-6)
[Anıl yorumluyor] Bazen İlyas'ın "Tenise iki yıl önce başladım." diyerek hepimizi kandırdığını düşünüyorum. Çünkü vuruşları çocukluktan beri tenis oynuyormuş gibi düzgün ve etkili. Tek zayıf yönü birçoğumuz gibi backhandi. Sanırım kendisi de bu açığının farkında, çünkü backhand köşesine attığım topların çoğuna koşup forhandi ile vurma eğiliminde. Buna rağmen iyi kondisyonu sayesinde oyun boyunca kortun tamamına hakim olmayı başardı. Ben de seyirci dostlarım ve uğur böceğim Ayşegül'ün tezahüratı sonucu İlyas'tan 6 oyun almayı başardım. Zirvedeki kişiyle maç yapmanın da ayrı bir keyfi var, İlyas'a benimle oynadığı için teşekkür ediyorum.
[İlyas'ın yorumu] Anıl'la maç yapmak çok keyifli hakkaten. Maçı ayarladıktan sonra yakın olmamızdan kaynaklı biribirimize takılıyoruz, karşılaşınca birbirimize gülümsememiz aslında "bittin sen" manasına geliyor. Atlı spora gidip Anıl'ın benden önce ve taraftarlarıyla geldiğini görünce bittim ben diye düşündüm.
Ama neyseki Anıl oyuna geç ısınıyor ve o ısınana kadar ben atı almış ve üsküdarı geçmiş oluyorum. 2 set üzerinden oynuyor olsak sonuç farklı olabilir bence. Backhand vuruşları çok düzgün, topu istediği gibi yön verebiliyor, servisleri yavaş olsa da çok az çift hata yapıyor. Evet tek sorunu kondisyonu bence ama bu yaştan sonra onu düzeltebilirmi bilmiyorum:-))))
Ama maç oynamadan tepeye çıkmam konusunda çok eleştiri aldım, komite biliyorki ben böyle olsun istememiştim ama onlar, madem kural koyduk uygulayalım istediler.
Sanırım en azından piramidin üst sıralarında olmayı hak ettiğim konusunda bazı çekinceleri ortadan kaldırmışımdır. Tabii bunlardan önce ve bunlardan öte iyi maçlar oluyor benim için ve bu işten çok keyif alıyorum.

*
~~ Cuma ~~
3. İlyas - Ozan : (9-3)
[OzanYorumluyor] Hamdi yine bir bahane bulsun İlyas beyle oynamasın, tenisi bırakabilir. [İlyas'ın yorumu] Ozan'la bi kaç gün kort ayarlamaya çalıştıktan sonra Atlı Sporda toprak kortu ayarladık. Ama maç günü yağmur yağınca sevinsekmi üzülsekmi bilemedik(ankaranın su sıkıntısı malum). Sonra ben erkenden korta gidip bi bakayım dedim, neyseki kapalı kort da müsaitmiş ve maçımız kesinleşti. Ozan'ın servisleri iyi, temel vuruşları da; ancak oyun kurmakla ilgili sıkıntısı var. Ve bir de basit hataları benden fazla olunca maç benim lehime gelişti. Aslında birbirimizden çok da farklı oynamıyoruz.
~~ Perşembe ~~
2. Hamdi - Ebru : (9-1)
[Ebru Yorumluyor] Çekişmeli bir maç değildi. Üstelik, denememe rağmen Hamdi' yi sakatlayamadım. Çok üzgünüm, konuşmak istemiyorum. İlk 2 cümle doğru ama son cümlem tabii ki yalan. Maç yaparken benden daha geveze olabilen biriyle karşılaşmışım meğer. Eğlenceli bir maçtı. Ama tenisle ilgili sadece yukardakileri söyleyebilirim. Çekişemedim kendisiyle. Hatta sanki topa hiç vuramamışım gibi hissettim. Ben, bam güm oynamayı seviyorum o ise çok keserek oynuyordu. Belki de ondandır. Valla bilmiyorum. Faruk çaresiz hissettirmişti , Hamdi bulmaca çözdürüyor. Ersel maçı seyretseydi o, sorunu bilirdi. Resimdeki yanlışı bulunuz, Ersel imdat !

[Hamdi yorumluyor] Maç yorumuna geçmeden önce, dün dün akşam başımdan geçenleri paylaşmak istiyorum sizlerle..
Dün korta giderken alçak (!) uçan göçmen kuşların tacizine uğradım, hepsi kortların yanından sorti yapıp bana çarpmayı deneyerek bile bile tellere çarpıp can verdiler..ayrıca yolda hiç tanımadığım bir çocuk bana taş attı, neredeyse kafamı yaracaktı, son anda manevra yapıp sıyrıldım. (yine son anda kurtulduğum atkestanelerini saymıyorum bile...) Bunların hepsinden önce, belki de en ciddi olanı, bankadan çıkarken, turnikede yol vermedim diye emekliliği gelmiş bir bayanın bana aleni bir biçimde tacizde bulunup hakarete varacak sözler sarfetmesi ve bana açıkça "sen benim kim olduğumu bilmiyosun, benim nufuslu tanıdıklarım var, sana yapmadığımı bırakmam..." diyerek beni demoralize etti..(sanırım bilgi işlemden bir bayandı) bugün sabah bankaya ayaklaın geri geri geldim diyebilirim sizlere...
aslında..
* göçmen kuşları üzerime salan Ersel Abi'ydi..
* taşı atan Sevgili rakibem Ebru Hanım'dı..
* atkestanelerini Ozan ağacı sallayarak düşürtmüş olabilir...
* açıkça tehditte bulunan da, durum 7-1 iken Ebru Hanım'dı...
evet, bunların hepsi bir bir yaşandı, fileye gelmem konusunda maçın başında ikaz edildim, maç içinde her gelişimde top resmen kafama kafama geldi, resmen toptan kaçtım. Ebru Hanımın attığı servisler direk beni hedef almış durumdaydı ve top yere bile değmeden direk beni teğet geçip arkadaki tellerde durabildi... Tehdit edilem de cabasıydı...
Ancak, kendisi bir Ege'li olarak (benim gibi), hoşgörüsüne de sığınarak, bana fazlasıyla keyifli bir maç yaşattı.. Şimdiye kadarki en keyifli maçım oldu diyebilirim. Gerçekten iyi bir rakip kendisi ve bana da hayati bir öğütte bulundu: "Sakın eşine tenis ve şöförlüğü öğretmeye kalkışma, ayrılık sebebin olur :))"
kendisine çok teşekkür ederim..Yaşasın AKOP :)
*
~~ Pazartesi ~~
1. Rıfat - Bilal : (9-7)
[Rıfat yorumluyor]: Korta ilk geldiğimde kendimi Burj El Arab'da gösteri maçı yapan tenisçiler gibi hissettim zira oynadığımız kort aynı orası gibi ıssızdı. Önceleri biraz yadırgadık tabii, ne de olsa Yıldırak Daş'ın o sıcak atmosferinden çıkıp gelmiştik...
Maça gelince, bence gayet güzel ve çekişmeli bir maç oldu. Bilal Bey'in servisleri biraz daha sert gelseydi sonuç farklı olabilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca maçı tie-break'e götürmeden kotarabildiğim için de sevinçliyim. Bilal Bey file önünde birkaç şanssız top dışında gayet başarılıydı, benim de file önüne çıkışlarımı güzel loblar atarak önledi. Kısacası maç ortadaydı, kazandığım için sevinçliyim; artık önümüzdeki maçlara bakacağız...
[Ersel'in yorumu] Hem ilk gece maçı hemde yeni bir saha olması sebebi ile Lozan Parkı içerisinde bulunan kortta oynanan bu maçı seyretmeye gittim. Maçın yorumlarını arkadaşlar yaparlar. Ben maçın oynandığı sahadan bahsetmeye çalışacağım. Zemini oldukça iyi olan kortta filenin yüksekliği kafamda soru işareti yaratsa da, durumu fena sayılmazdı. Ancak zemin üzerindeki toz oldukça fazlaydı. Ayrıca kort yanında bulunan kavak ağaçlarından döküldüğünü sandığım yapraklar da cabasıdı. Aydınlatma da çok yeterli diyemeyeceğim malesef...

26 Eyl 2007

24-30 Eylül Haftası Maç Sonuçları;

~~ Pazar ~~
11. Hamdi - Ozan : (6-4)(1-1 (3. oyun 15-15))
[Ozan yorumluyor] Odtu kortlarında oynadığımız için 1 saat sonra çıkarıldık haliyle 3 set oynama hayallerim suya düştü, (hamdi de kurtuldu tabi :) tam iyi oynamaya başlamıştım). Özellikle oyunun başlarında kendi oyunumundan pek zevk alamadım, hamdinin iyi oyunundan olsa gerek. Kendisini tebrik ediyorum, benden kurtulamayacağı bir vakitte oynamanın hayallerini kuruyorum.

10. Çağatay - Bengü: (6-4)
~~ Cumartesi ~~
9. Ozan - Ertuğrul : (9-2)
~~ Cuma ~~
8. Emre - Ozan TD : (6-4)
7. İlhan - Özgür : (6-2)
~~ Perşembe ~~
6. İlyas - İrfan : (6-5)
[Ersel yorumluyor] Korta doğru yürürken İlyas "Nasıl oynar?" diye sorduğunda, sevgili tenis arkadaşım İrfan hakkında "Çok inatçıdır !" dedim. Alaylı tenisçi İrfan ile mektepli İlyas arasındaki maç oldukça çekişmeli geçti. İkisi de fileye uzak, baseline üzerinden oynamayı tercih etti. Tek set oynamalarına rağmen kesinlikle ikiside çok koşup, çok yoruldular. İlk olarak 3-1 İrfan öne geçsede, İlyas üst üste 3 oyun alarak 4-3 öne geçmeyi başardı. Durum 5-5 olduğunda oynanan tie-break'i İlyas 7-2 kazanınca maçı alarak, zirvedeki yerini korumuş oldu.
5. Faruk - Ebru : (9-1)
[Ebru'nun yorumu] 9-1 nasıl oldu anlayamadım bile. Hep 30-30 lardaydık. Sonra bir baktım, 6-1 olmuş. Hava aydınlıktı, devam edelim dedik. İyi ettik :) zevkli bir maçtı. Bana çekişmeli gibi de geldi. 7 de 7 yapan ve piramidin en iyilerinden olan biriyle çekişmeli bir maç yaptığımı düşünmek biraz abesle iştigal de olabilir. Bütünüyle kuşkudayım.
Isınırken, bir ara, hep yukardan geldi topları. O an yıkıldım. Çünkü yukardan gelen toplarla baş edemem ve bana haksız bir yenilgi gelir. Ama oyun esnasında olmadı bunlar, çok şükür.
Faruk, gıcık vuruşlarla (buna tenis literatüründe winner falan deniyor sanırım. uzanamayacağım yerlere, basline'a pat diye atmak manasında) çaresiz hissettirdi. Bu da benim için ilkti. Bu toplara koşmaya bile çalışmadım. Çaresizlik diz boyu. Centilmen oyunu (çok alkış aldım kendisinden), maçın başında yaptığımız konuşmada, karşısında bir erkek varmış gibi oynamazsa bana haksızlık yapmış olacağını söylemesi, maçın güzel taraflarıydı. Teşekkürler.
[Faruk'un yorumu] Ebru Hanımın maç hakkındaki yorumlarının altına imzamı atarım. Ayrıca benim için yazdıkları şeyler için teşekkür edip bilmukabele diyorum. Maça gelince benim için de tenis sporundan zevk aldığım bir maç oldu. Maçta hatırladığım kadarıyla zero-game olmadı hep 40-30 lardan yada karar puanlarından oyunları kazandım. Eğer puanlar 1, 2, 3 diye sayılsaydı fark 9-1 kadar olmazdı. Aldığım puanları ancak çizgiye doğru riskli vuruşlar atarak kazanabiliyorsam bu durum rakibimin iyi olduğunu gösterir. Ersel hocam alınmasın ama Ebru hanım karşılaştığım rakipler arasında forehand köşesine en sert vuruşlara sahip rakipti. Bu arada kendisine yaptığım alkışlar centilmen oyunumdan değil yaptığı güzel vuruşlardan dolayı hakkettiğinden kaynaklanmıştır:) Teşekkürler
[Ersel yorumluyor] Yan sahada İlyas ile İrfan'ın maçını seyrederken Ebru'nun zaman zaman Faruk'u nasıl ters köşeye yatırdığını, bir sağa bir sola koşturduğunu gördüğümde kendimi alkışlamaktan alamadım. Eee ne de olsa bende Farukzedelerden birisiyim :) Şunu söylemeliyim ki Ebru bir oyun aldıysa bunu kesinlikle hak etti. Zaten Faruk'un kitabında da oyun hediye etmek diye birşey yazmıyor :)
4. Anıl - Fevki : (6-1)
[Ersel yorumluyor] Fevki Bey ilk maçında farkında olmadan piramidin en iyi tenisçilerinden birine çattı :)
~~ Çarşamba ~~
3. Bilal - Metin : (9-2)
[Ersel'in yorumu] Bilal tecrübesini konuşturarak rahat bir galibiyet aldı. Metin'in forehand vuruşları eskiye nazaran daha iyi. Backhand'de çiftel vuruşlara alışma devresinde. Aldığı tenis derslerinin etkilerini şimdiden görüyorum.
~~ Salı ~~
2. Ersel - Faruk : (7-8)
Faruk maçın başında iki oyun öne geçerek skoru 2-0 yaptı. Bu aşamadan sonra ikimizde birbirimizin servislerini kırarak maça tutunduk. Durum 8-7 Faruk lehine olduğunda hava kararmış ve artık topu göremez olmuştuk. 17:45'te korta çıkmış olmamıza rağmen malesef oyunu bitiremedik.
~~ Pazartesi ~~
1. İlyas - Hamdi : (9-0)
İki haftadır ertelenen bu maça sağlık sorunları ile çıkamayacağını bildiren Hamdi hükmen yenik sayılmıştır. Dolayısı ile piramidin yeni Kralı İlyas arkadaşımız olmuştur. Bakalım bu saltanat ne kadar sürecek. :)

23 Eyl 2007

17 - 23 Eylül Haftası Maç Sonuçları;

~~ Pazar ~~
8. Ozan TD - Çağatay : (9-8)
~~ Cuma ~~
7. Bilal - Emre : (9-6)
[Ersel'in yorumu] Oldukça denk geçen maçta dikkatimi ilk çeken şey, Bilal'in filenin çok üzerinden garanti toplar atması ve Emre'nin vuruşlarının ise fileye çok yakın geçmesi idi. Doğal olarak iki oyuncu'nun da basit hataları çok yaptı. Bilal çok sakin oynarken, daha önceki maçlarımızda oldukça sakin gördüğüm Emre'nin bu maçta yapmış olduğu basit hatalara karşı kendi kendine sinirlendiğini gördüm. Bu da oynunu etkiledi sanırım..
~~ Perşembe ~~
Piramit oyuncularının dötte biri yine kortlardaydı...
Anıl, Ozan TD, Bilal, İlyas, Erşan, İlker, İlhan, Ersel, Özge A., Özge Y.
*
6. İlyas - Bilal : (9-7)
[Ersel yorumluyor] Günün en çekişmeli iki maçından birini İlyas ile Bilal yaptılar. İlyas piramide girdiği günden beri aşama kaydetmeye devam ediyor. Forehand vuruşları servisleri oldukça iyi. Maçı seyretmek için korta girdiğime durum 7-2 İlyas lehineydi. Dikkatimi ilk çeken şey iki oyuncunun da file önüne çıkmak yerine geride kalıp topu oyunda tutmak için ellerinden gelen herşeyi yaptıkları oldu. Korta girmem sonrasında Bilal oyunları birer birer almaya başladı. Korttan çıkıp Ozan ile Anıl arasındaki maçı seyretmek için diğer korta geçerken durum 7-5 olmuştu. Döndüğümde ise skor 8-7 İlyas lehineydi. Hava oldukça kararmış top nerdeyse gözükmez duruma gelmişti. Son bir gayretle İlyas maçı alarak piramite girdikten sonra ilk maçta yenildiği Bilal'den rövanşı almış oldu. Böylece pazartesi Hamdi ile yapacağı maç öncesi moral depoladı.
5. Anıl - Ozan TD : (6-5)
[Anıl yorumluyor] Ozan benim attığım ilk servisi kırarak maça çok iyi bir başlangıç yaptı. Özellikle kortun sağ ve sol köşelerine attığı kısa toplar benim için öldürücüydü. Ben de çareyi Ozan'ın biraz daha zayıf olan backhandine yüklenmekte buldum. Bu sayade skoru 6 -1 e kadar yükseltmeyi başardım. Ancak, bu sırada kortun bir sağına ve bir de soluna koşmaktan zaten çok yüksek olmayan kondisyonum iyice düşmüştü. Buna havanın kararması ve Ersel Beyin korta girerek dikkatimi dağıtması da eklenince (bahanelerimi sıralıyorum :)) Ozana 4 sayı üstüste kaptırdım. Sanırım ısınmayı uzun tutmak ve havanın kararmasından dolayı maçı erken bitirmek benim lehime oldu. Çünkü Ozan geriye kalan 4 sayıyı da alacak gibiydi. Bundan sonra kendsiyle bitirebileceğimiz bir maç yapmayı umuyorum.
[Ozan'ın yorumu] Piramitteki ilk maçımda Anıl gibi tecrübeli bi oyuncuyla oynamak gerçekten zordu.Anıl'ın vuruşları çok sağlam ve etkili. Maç boyunca verdiğim açıkları hiç affetmeden değerlendirdi, özellikle backhandime geri çizgiye çok yakın sert toplar atarak beni gerçekten zorladı.Anıl'ın biraz da yorulmasından faydalanıp maçı 6-1 den 6-5'e getirmeyi başarsam da hava muhalefeti nedeniyle geri kalan oyunları tamamlayamadık.Benim için çok keyifli ve eğlenceli bir maç oldu kendilerine teşekkür ediyorum bir sonrakini tamamlarız inşallah:)))
[Ersel'in yorumu] Ozan ve Anıl'ın maçlarının bir bölümünü seyretmek üzere korta girdim. Oynanan oyuna baktığımda iki oyuncunun da bütün toplara koşarak kıran kırana bir maç çıkardıklarını gördüm. Ozan'a durum kaç kaç diye sorduğumda 6-1 yanıtını aldım. Derken oyun Ozan lehine sonuçlandı. Anıl'a maç kaç kaç diye sorarak skoru teyit etmek istedim. Ben Tam 7-1 yanıtını duymayı beklerken Anıl, "6-2" demez mi !! İçimden "Walla tebrik ederim" dedim. Neyse maçı seyretmeye başladım ama anlaşılan o ki; İlyas'a kötü şans getirdiğim gibi Anıl'a da şansızlık getirmiştim. Ya da bu iki oyuncumuzda seyirci önünde heyecanlanıyorlar :) Ben korttan çıkarken saat 19, skor da 6-3 olmuştu bile. Hava gittikçe kararıyordu ve maç bitecek gibi değildi. Arkadaşlar malesef maçı bitiremediler.
4. Özge Y. - Özge A. : (9-2)
[Ersel yorumlayamıyor] Ayak üstü tanışma fırsatını bulduğum Özge &
Özge arkadaşların maçlarını malesef seyredemedim. Maçı Özge Y. arkadaşımız almış yorumları kendilerinden bekliyoruz.
3. Ersel - İlhan : (9-1)
[Ersel yorumluyor] İlhan'cığım sen Emre'den ödünç aldığım emanet rakete ve dizimin sakatlığına dua et !!. Yoksa maçı sıfıra karşı almayı planlamıştım. Ufak tefek sakatlıklarla çıktığımız maçı kısa kestik.
2. İlker - Erşan : (9-0)
İlker maçı alarak bugün yapılan beş maç içerisinde en karlı çıkan oyuncu oldu. Maç yorumunu oyunuculardan bekliyoruz.
~~ Salı ~~
1. Anıl - Erşan : (9-1)
[Erşan yorumluyor] Önceki maçlara oranla daha etkili servisler atsam da, Anıl Hn. sabırlı, disiplinli ve etkili oyunuyla beni sürekli hataya zorladı. Celil Bey'in daha önce söylediği gibi 9-1 yoruma fazla yer bırakmıyor; sonucun kendisi zaten oldukça açıklayıcı. Anıl Hn.'ı tebrik ediyorum.
[Hamdi'nin yorumu] Erşan'a tenis kortlarının tozunu ilk yutturan ve raket tutmayı öğreten kişi olarak, kendisine verdiğim emekler haram zıkkım olsun diyorum. Bu hezimetten sonra kendisinin bir süre raket bırakması gerektiğini düşünüyorum. Ben de kendi payıma iyi bir öğretmen olmadığımı anlamış bulunuyorum :( Anıl Hanım'ı tebrik ediyorum.
[Anıl'ın yorumu] Bence Erşan'a haksızlık ediyorsun Hamdi. Çünkü Erşan gayet gelecek vaadeden bir oyuncu, vuruşları çok düzgün. Özellikle, attığı kısa topla önce beni fileye koşturup, sonra da topu kortun arka cizgisine göndererek aldığı sayı izlenmeğe değerdi. Benim Erşan karşısındaki avantajım, tenis tecrübemin biraz daha fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Erşan'la oynamak benim için zevkti. Ona benimle oynadığı için teşekkür ediyorum.
[Emre'nin yorumu] Anıl'a yenilmek ayıp olsaydı ben çoktan bırakırdım raketi :) Zira kendisi üst sıralarda kendisine yer edecek bir bayan tenisçidir, gurur duyuyoruz onunla.

16 Eyl 2007

10-16 Eylül Haftası Maç Sonuçları;

~~ Cumartesi ~~
11. Ozan - Ertuğrul : (9-4)
[Ertuğrul yorumluyor] Ozan'ı elimden kaçırdım. Şöyle ki: Ben maça başlamayı beklerken, Ozan'ın "bu son oyun" demesiyle aklım başıma geldi. Ben ısındığımızı zannederken Ozan skoru saymış ve durum 8-1'e gelmis. Ozan'ın organizasyon komitesinde olması sebebiyle duruma itiraz da edemedim. "Tamam, ben şimdi başlıyorum" diyerek durumu kurtarmaya çalıştım ancak arka arkaya aldığım oyunlardan sonra üst üste yaptığım basit hatalarla maçı kaybettim. Ozan şimdi farklı açıklamalarda bulunabilir. Raket tutuşumdan, vuruşlara kadar her şeyi ondan öğrendiğimi, hatta maçtan önce "backhand" çalıştığımızı söyleyebilir. Bunları, komitenin oyunları olarak gördüğümü belirtirim. Takdir piramidimizin değerli üyelerinindir.
~~ Cuma ~~
10. Özge - Eser : (9-0)

~~ Perşembe ~~
9. Anıl - Pervin : (9-0)
Pervin hanım işlerden kurtulup sahaya çıkamadığı için hükmen yenik sayılmıştır.
~~ Çarşamba ~~
8. İlyas - Emre : (9-4)
7. Faruk - Ersel : (9-7)
[Ersel'in yorumu] Maça hızlı başlayıp 4-1 öne geçtim ancak bu farkı koruyamadım. Faruk temkinli oynu ile durumu 4-4'e getirdi. Gerek yüksek toplar atarak, gerekse backhand'ime oynayarak skoru 6-5 yapıp ilk kez öne geçti. Bu aşamadan sonra file önüne çıkarak atak oynamaya çalıştım. Doğal olarak basit hatalarım çoğaldı. Sert vurduğum toplar saha dışına düşmeye başladı. Bir o kadar da Faruk'un yüksek toplarının kurbanı oldum. Sabırlı oynunu, file önüne çıktığımda üzerimden aşırdığı ve köşelere derinlemesine atmış olduğu topları alkışlamak durmundayım.
Piramidin üst seviyesi giderek çekişmeli hale geliyor. Bunun sonucu olarak maçlar daha zevkli geçiyor. Yenilsemde, çok güzel geçen bu maç için Faruk'u tebrik ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum. Eline sağlık Faruk.
~~ Salı ~~
6. Mehtap - Öznur : (9-0)
5. Özgür - Yasemin : (9-2)
[Yasemin'in yorumu] Bile bile lades : (9-2). Maç boyunca nezlem ve kırgınlığımla başa çıkmaya çalışırken, Özgür de belindeki krampla çok koşamadı. Her zamanki gibi eğlenceli geçen maçımızda Özgür yine vuruşlarıyla üstünlüğünü gösterdi. Ben de yenilen pehlivan güreşe doymazmış misali düştüğüm sıradaki arkadaşlarımla oynamaya bakıyorum artık.
[Özgür'ün yorumu] Her ikimizin de sahip olduğu rahatsızlıklar, bu karşılaşmayı gerçekleştirmemize engel teşkil etmedi. Karşılaşmanın skoru biraz yanıltıcı. Yaseminin vuruşlarının daha istikrarlı olduğunu söyleyebilirim. Ancak ben sinsice kurguladığım planımı hayata geçirip, sert vuruşlarla sonuca gitmeye çalıştım.
4. Hamdi - Rıdvan : (9-2)
[Rıdvan yorumluyor] Hamdi beni fazla yormadı. Topları erişemeyeceğim yerlere attığı için pek fazla koşmak zorunda kalmadım. Hamdi'den iki oyun aldım demek iyimserlik olur. İki oyun almama izin verdi dersek daha doğru olacak. Çok çalışıp kondüsyonumu da yükseltirsem belki gerçekten iki oyun alabilirim. Hamdi bence bulunduğu yeri hakeden bir oyuncu.
[Hamdi'nin yorumu] Maç yoğun baskı altında ve organizasyon komitesinin benim aleyhime dolduruşa getirdiği taraftar grubunun tezahuratlarıyla başladı. Yaptığım her hatadan sonra yan kortta maç yapmakta olan Ersel Abi, maçını bırakıp Rıdvan'a destek oldu. Benim açımdan tam anlamıyla bir deplasman maçı oldu diyebilirim.
Maça gelince, basit hataların sayısı ve kondüsyon sonucu belirledi. Rıdvan Bey'i tebrik ediyorum, Ramazan nedeniyle vereceği aradan sonra tekrar oynamak dileğiyle diyorum.
[Ersel'in yorumu] Ülen nişanlanmak senin iflahını kesmemiş aksine çenene vurmuş. Bu vesileyle Allah tamamına erdirsin, bir yastıkta (ama seni hemen) kocatsın dileklerimi yolluyorum.

3. Rıfat - Metin: (9-3
[Metin yorumluyor] Karşılaşma sonrasında Rıfat'ın bir de futbol maçı olması nedeniyle mücadelenin biraz aceleye geleceğini düşünüyordum. Ancak Rıfat kısa sürede maçı alarak bu endişemi haksız cıkardı :) Maça servis problemiyle baslayan Rıfat, 2-3 çift hata yaparak ilk oyunu adeta hediye etti. Devamında keyifli bir maç oldu benim açımdan. Avantaj puanından oyunlar kazanıldiği gibi, nadir de olsa sıfıra karşı oyunlar alındı. Rıfat gerçekten vurus tekniği düzgün olan, aldığı derslerle kendini daha da geliştirip piramitin tepesine aday olacak oyunculardan birisi. Kendisini kutluyorum.
2. Ersel - Celil : (9-5)
İlk karşılaşmamızda topu sadece oyunda tutarak maçı kazanmıştım. Bu oyunda oyunları almam için koşmam ve çabalamam gerekti. Celil'in uzanamayacağı yerlere topu yolluyarak ya da sert derin toplar atarak sayıları aldım. İlk maçtakinden daha az basit hata yaptı daha çok koştu. Forehand vuruşları düzelmiş. Nadirende olsa ilk servisleri sert ve isabetli ama hala çift hataları fazla. Celil tam anlamıyla eski formuna dönmüş diyemesem de iyiye doğru bir gidiş var kesinlikle.
[Celil'in yorumu] Güzel bir maçtı. Maç başında Ersel kendisini çok kasmadı fakat 4 oyun kaybedince, o bildiğim oyununa döndü doğal olarakta birdaha oyun alamadım. Yan sahadan Hamdi'nin sözlü sataşmaları Ersel'i kötü etkilemesi gerekirken daha da keyiflendirdi. Eh ne diyelim bir daha ki maça :)
*
~~ Pazartesi ~~

1. Rıfat - İlhan : (9-3)

Maçtan önce İlhan'a biraz forehand ve backhand vuruşları ile servis nasıl atılır göstermeye çalıştım. Ancak bildiklerini, benden öğrendikleri ile harmanlayınca İlhan'ın kafası iyice çorbaya döndü. Maç içerisinde "Yaw hocam ne yaptın bana" diye diye maçı kaybetti. :) Hadi benim öğrettiklerim işe yaramadı diyelim ama Rıfat galibiyeti hak etmedi mi be İlhan ?

12 Eyl 2007

Son haberler;

Melis arkadaşımız stajını bitirdiğinden dolayı piramidimizden ayrılmış bulunuyor. Rıdvan arkadaşımız da bir süre maç yapamayacağı için kendi isteği ile alt basamağa indirilmiştir.
Ayrıca, Haberleşme'den Fevki B., muhasebe'den Çağatay A. ve Ozan T.D. arkadaşlarımız piramide katılmışlardır. Kendilerine bütün oyuncular adına hoşgeldiniz diyoruz.

Organizasyon komitesi.

7 Eyl 2007

3-9 Eylül Haftası Maç Sonuçları;

~~ Pazar ~~
13. Ozan - Ersel : (6-3) (6-2)
Ozan ile ODTÜ korttlarında güzel bir antremanın ardından oldukça zevkli bir maç yaptık. Klasman dışı olduğunda ve de zamanımız da yeterli olduğunda maçı 2 set üzerinden avantaj kuralınını da uygulayarak oynadık. Maçta ikimiz de değişik varyasyonlar denedik. Sonuçta iki seti de alarak gülen taraf Ozan oldu. Eline sağlık Ozan.
~~ Cuma ~~
12. Faruk - Ozan : (9-5)
[Ozan yorumluyor] kaybetmemin ana sebebi rakibim Faruk Bey'in guzel oyunu, oturmuş vuruşları,cok iyi forehandi ve Tecrubesi. Yan sebeplere gelince:
1) Her servis oyunumda en az 1 çift hata (iki tane oyunda da 3 çift hata yaptım). Yani servis oyunum başına nerdeyse 2 çift hata ile oynadım ki bu kabul edilemez bir durum. genel anlamda ilk servisime Allah ne verdiyse tüm vücudumla yüklenirim ve buna cok guvenirim. 9 gun once kendimden çok üst düzey bir oyuncuya karsı 9-8 galip gelirken oyun basına yaptıgım çift hata sayısı 1 bile deildi ve ilk servislerimle oyunu yönlendirmiştim. Bugun yapamamandaki en büyük etkenlerden biri normalde 0.914 metre olması gereken filenin orta noktasının 0.97 metre olması oldugunu mactan sonra ersel abinin mezurası ile ölçerek anladık. 6 cm fark beni bitirmişti :). Bu noktada faruk bey gibi akıllıca oynayıp biraz daha garanti servis atmalıydım ama birinci servisimi istedigim gibi atamadıkca daha da inat yaptım, kendimi inandıramadım, inandıramadıkca da döküldüm :).
2) Bitmek tükenmek bilmeyen top spin sevdam. Her topa spin verilmezmiş kardeşim ben bunu anladım.
3) Tek el Backand slice'ım gayet iyi ama eskiden çok daha iyi olan top spinli çift el backhandimde ve onun slice backhandimle koordine kullanımımda tedirgin oldum, olmaz olaydım.
4) Oyunda bir türlü rahat edip kendi oyunumu kabul ettiremedim, faruk bey'in oturmuş forehand'ine karşılık zayıf olan bakhandini daha iyi değerlendirmem gerekirdi, değerlendiremedim.
5) Ayrıca yanda resmi görülen seyircilerin bana tezahurat etmek yerine su içip sohbet ederek dikkatimi dağıtmasını da eklemeliyim.
6) Unutmadan yazayım; uğurlu çorabımı da giymemişim zaten... Dedim ya file de yüksekti, rüzgar vardı, yağmur yağdı :o pardon yağmadı :) raketim eskiydi, zemin bozuktu :-D ..
Özetlersem; faruk bey daha iyi ve akıllıca bir oyun sergileyerek macı aldı, ama bukez mağlubiyetime pek üzümedim, kendi adıma bazı dersler çıkardım. Çok daha iyisini yapabildiğimi biliyorum. Faruk bey'e beyefendi kişiliğinden ötürü de ayrıca teşekkür ediyorum.
[Faruk'un yorumu] Öncellikle Ozan arkadaşımızın analitik ve doyurucu maç yorumunu takdir etmekle başlamak istiyorum. Maçtan önce uzunca bir süre ısınmamız rakibimin zayıf ve güçlü yönlerini gözlemlemem açısından faydalı oldu. Isınmalardaki ilk gözlemim rakibimin forehand tarafından etkili spin vuruş yapması olmuştur. Bu tür vuruşların panzehiri sürekli backhand tarafına oynamak veya forehandine yüksek toplar (bu vuruşlara tenis zevkini öldüren pislik vuruşlar diyorum ben) atmaktır. Ben de maç boyu bu iki şeyi yapmaya çalıştım. Maç esnasında rakibimin forehandine yüksek gelen toplara spin vurmaya çalışması (ki çok büyük teknik ve güç gerektiren bir vuruştur) hata yapmasına sebep oldu. Şunu belirtmek isterim rakibim her ne kadar basit hatalar (özellikle servis) yapsa da kesinlikle temel vuruş tekniklerine sahip olduğudur. Ayrıca da çok cesur bir maç çıkardı. Özellikle zayıf tarafım olan backhandıma attığı toplardan sonra fileye sık sık gelmesi, atak yapma isteği ve cesaretini göstermesi açısından önemliydi. Kazanmamdaki temel sebep rakibime göre çok daha fazla olan maç tecrübemdi. Rakibim benden daha etkili vuruşlar yaptı. Ancak ben daha az basit hata yaptım. Sonuçta tenisteki temel olgulardan bir tanesi etkili vuruş yapanın değil daha az basit hata yapanın maçı kazanacağıdır. Kanattimce Ozan arkadaşımız gelişimini devam ettirirse ileriki dönemlerde beni çok rahat yenecek bir seviyeye gelecektir (kibarlık olsun diye yazmıyorum kesinlikle).
11. İlker - İlhan : (9-6)

.
.
.
.
.
.
.
.
.

.

10. Metin - Yasemin : (9-5)

[Metin yorumluyor] Yasemin'le keyifli bir maç yaptık. Maç içerisinde hatırımda kalan en önemli özellik, Yasemin'in havadan gelen topların neredeyse tamamını voleyle içeri göndermesi oldu. Tenis adına daha doğru olan vuruşları maçta uygulamaktan da çekinmedim :) Bunların bir kısmı oldukça güzel yerlere gitti :) . Her ne kadar 4 farkla bittiyse de, oyunlardaki puanlar birbirine oldukça yakındı. Mactan sonra kısa bir antrenman daha yaparak, tenisle dolu bir cuma akşamının keyfiyle evlerimize doğru yola çıktık.

[Yasemin'in yorumu] Metin'in isabetli ama yumuşak servislerini karşılamakta güçlük çekmedim. Ancak yumuşak yolladığım topları hep ters köşelere atarak beni zor durumda bıraktı. Genelde yakın puanlarla Metin'in üstünlüğü ile sonuçlanan maçımızda, bir tane söylemeden edemeyeceğim Metin'in lehine 40-0 lık bir oyun da vardı.... Öğreniyoruz ve eğleniyoruz arkadaşlar..

~~ Perşembe ~~

9. İlyas - Şahbende : (9-1)

Acımasız organizasyon komite kararları karşısında yılmayan Şahbende Hanım, İlyas Hanım'ın maç taklifini geri çevirmeye yüzü kalmayınca, korta çıkmak zorunda kaldı. :) Resimlere bakınca nerden çıktı bu "Hanım" lafı diyeceksiniz ama, İlyas maç teklifini e-posta ile yaparken Şahbende ismini bayan ismi olarak düşünerek "Şahbende Hanım" diye mesaja başlamış, Şah'ta cevaben yazdığı mesajda "Maç teklifini kabul ediyorum İlyas Hanım" diyerek espiriyi patlatmış, sebebi bu !... Şah'ı uzaktan seyrettikçe "Ah ahh nerde o eski Şah'ın artistik vuruşları !" demekten kendimi alamadım. Umarım maç "Hanım hanımcık" geçmemiştir de, hem Şah'ın pasları biraz çözülülmüştür, hem de önümüzdeki hafta Hamdi'ye kafa tutmaya niyetlenen İlyas için iyi bir hazırlık maçı olmuştur.:)
.

8. İlhan - Mehtap : (9-3)
Tenis oynamak konusunda çok tecrübe kazanmaya çalışan iki arkadaşımızın maçı nasıl geçti bilmem ama maç sonunda yüzler gülüyordu. Mehtap, Fırtına İlhan'dan kopardığı 3 oynun keyfiyle evinde kendini bekleyen mutfağına döndü.
.
.
.
.
.


7. İrfan - Rıfat : (9-5)
[Ersel yorumluyor] Rıfat ile İrfan arasındaki maç iki oyuncunun da fileye nerdeyse hiç çıkmadığı baseline üzerinde birbirlerinin sabır taşını çatlatmaya dayalı bir maçtı. İkisi de riske girmeyen, karşı tarfın hatasını bekleyen bir oynu tercih etti. Skor 5-5 olana kadar maç başa baş devam etti. Bu aşamadan sonra rakibi daha fazla yorgun olmasına rağmen Rıfat'ın topu çizgi dışına düşüren vuruşları fazlalaşınca maç çözüldü ve galibiyete uzanan taraf İrfan oldu...

Maç günü İrfan üzerine bahse girmek üzere Ozan'a epey takıldım ama malesef kandıramadım. Maçtan önce İrfan'a bundan bahsettiğimde kendi üzerine kendisinin bile bahse girmeyeceğini söyledi. Ancak maç sonunda haklı çıkan ben oldum. İrfan'la yaz kış demeden Ahlatlıbel kortlarında boşuna terlememişiz. Şu anda ikimizin de ikinci basamağı paylaşıyor olması beni hem sevindiriyor hem de gururlandırıyor. Yanlız İrfan'ın maç sırasında söylemiş olduğu bir söz var; "yaşlanmışız Ersel koşamıyorum..." Kendisine maç sırasında ne kadar fark ettirmemeye çalışsamda "Hadi İrfan beni Ahlatlıbel'de bir sağa bir sola koşturduğun günleri hatırla !" diye destek çıksam da o anda ben de aynı düşünceler içerisindeydim... Gençlerin nefesi ensemizde ve bizler de çabuk yorulan tecrübeli delikanlılarız. Şimdilik nefesimiz yetse de, gençlerin gün be gün geliştiğini, bize yetiştiğini hatta geçmek üzere olduklarının ben de farkındayım. Tecrübelerimize sığınıp yerimizde saymamız, kendi adıma biraz burukluk yaratsada hem Rıfat, hem Ozan, hem de Hamdi'nin gelişim göstererek tenisteki ilerlemelerini görmem onların adına mutlu olmama sebep oluyor.
*
~~ Çarşamba ~~
6. Emre - Celil : (9-3)
~~ Salı ~~
5. Metin - Melis : (6-9)

[Metin yorumluyor] Günün spor ayakkabı konusunda sorunsuz geçen tek maçında, Melis kendini zorlamadan rahat bir galibiyet aldı. Maç öncesi yaptığımız antrenmanda afalladığımi itiraf etmeliyim. Melis, daha once pek karşılaşmadığım şiddette 'spin'li ve sert toplar atarak, son günlerin deyimiyle, ezberimi bozdu. Maç da bu şekilde geçerse hezimet kaçınılmaz diye düşünürken, Melis maç esnasında biraz da nezaket göstererek (tam tersi yönde olması gerekmiyor muydu? :) ) vuruşlarını biraz yumuşattı. Daha sonra benim teşvikimle file önüne de çıkarak maç içerisinde daha da zevkli 'rally'ler yaşanmasını sağladı. Melis'in güzel oyununda bütünü olusturan parçalar arasında diğerlerini göre biraz geride kalan servisleriydi. Bunun dışında, geçmisi çok uzun olmamasına rağmen birçok başarıyla dolu olan ve sadece tenis alanında değil diğer birçok spor dalında da faaliyet gösteren bu genc arkadaşımızla yaptığım maç amacına ulaşıp, bana hem keyif verdi, hem de iyi bir oyuncudan tenis adına birşeyler kapmak için faydalı oldu.
4. Hamdi - Ersel : (9-3)
[Ersel yorumluyor] Maç, benim spor ayakkabılarımı evde unutmam yüzünen nerdeyse başlamadan bitecekti. Organizasyon komitesinde olduğum için yapmış olduğum bu unutkanlığı utanarak söylüyorum. Neyseki bir mucize gerçekleşti de korttaki görevliler fırıncı küreği gibi olan ayaklarıma uygun bir çift ayakkabı bulabildi.Maç için ısınırken Ebru yanımıza geldi ve "organizitör arkadaşım ayakkabımı unuttum bana uygun ayakkabı bulabilir miyiz?" diye sormaz mı ?!.. Tabii ben dumura uğradım. "Ebru espiri yapıp benimle dalga mı geçiyor acaba?" diye düşünerek yüzüne baktım, ama gayet ciddi olduğunu gördüm. Ayağımdaki ayakkabıyı göstererek "Ben de unutum, bana buldularsa sana da bulabilirler belki!" diyerek onu görevlilere yönlendirdim. Sanırım bugün; Dünya Ayakkabı Unutma günü diyerek maça döndüm..
Hamdi maçın tamamında üstün oynadı. Servisleri olsun sahanın uzanamayacağım taraflarına gönderdiği fileye teğet geçen toplar olsun çeşitli varyasyonlar kullanarak nerdeyse hiç koşmadan çok rahat bir galibiyet aldı. Atmış olduğu derin toplar çoğunlukla benim yapmış oluğum basit hatalar yüzünden geri döndürülemedi. Her yönden maçta baskın olduğunu kabul etmeliyim. Maç sonunda elimdeki raketin bana uygun olmadığını, daha profesyönel bir raketle oynamam gerektiğini söyleyecek kadar da nezaket sahibiydi. Bence bugün söylenmesi gereken; raketin bana değil, benim rakete uygun olmadığımdı... Tekrar tebrik ediyorum.
[Hamdi'nin yorumu] Organizasyon Komitesinin bana karşı kabul edilemez tutumu, "head"imde raket paralamalar, maçtan önce ayakkabımı unuttum bahanesi ile maçı iptal etmeye çalışmalar.. Bu bizans oyunlarına bir de şunu eklemeliyim; her ay piramitteki yerine bakılmaksızın bir oyuncunun, piramidin en üstündeki oyuncuya maç teklif edebileceği yolunda duyumlar almış bulunuyorum! Bu entrikaları piramidimizin bağımsız yapısına açık bir saldırı olarak görüyorum. Gerekirse "raket bırakma"ya varabilecek bir eylem kararlılığı içerisindeyim..Saygı değer arkadaşlarımın bilgisine sunarım.
Maça gelecek olursak; Ersel Abi ile tanışıklığımız Bankamızın turnuvasında ilk maçta kendisine elenmemle başladı. Dün biraz ayakkabı biraz da raketten kaynaklanan olumsuzluklardan dolayı Ersel Abi kolay teslim oldu. Haftaya nişanımdan sonra (harap düşeceğimi tahmin ederek) bana tekrar oynama teklif etti. Ben de kabul ettim :) Maçta gösterdiği performanstan dolayı kendisini tebrik ediyorum, ikinci servisi az olsun diyorum :)

3. Rıdvan - Ebru : (9-4)
Benim yaşadığım ayakkabı krizinin aynısını yaşayan Ebru, son kozunu oynadı ve kendine bir ayakkabı satın alarak krizi atlattı. Ancak krizi atlatmaktaki becerisini sanırım maçı almak için kullanamadı. Rıdvan'ın inatçı oynu karşısında maçta tutunamadı ve maçı kaybetti.
[Rıdvan'ın yorumu] Ebru korta topuklu ayakkabılarla gelince beni gözüne kestirdi spor ayakkıbılarını giymeye bile tenezzül etmedi diye düşündüm. Ancak durum farklıymış. Ayakkabı torbasını getirmiş fakat içine bakmayı unutmuş. ATK'dan indirimden bir çift güzel ayakkabı tedarik edince geç de osa maça başlayabildik. Ebru fileye takılmazsa etkili servisler kullanıyor. Oynadığım rakipler içinde en etkili ikinci servislerdi (Birinciyi söylemeyeceğim,
herkes üstüne alınabilir). Yalnız yorulunca fileye çok takılıyor. Yeni ayakkabılara alışamamış olması nedeniyle ilk oyun sonunda yorulması benim işimi kolaylaştırdı. Sonuçta eğlenceli bir maç oldu. Teşekkür ediyorum.

~~ Pazartesi ~~
2. Ersel - Emre : (9-8)
[Ersel yorumluyor] Tatil bana yaramamış. Maçın sonucu yüzünden bunu söylemiyorum. Maç içerisinden gösterdiğim düşük performans ve kötü vuruşlarım yüzünden söylüyorum. Emre ilk servislerini biraz daha isabetli kullansa ve fileye takmasa benim için maç sonucu gerçekten hezimet olacaktı. Emre ile ilk oynumuzda daha uzun rally'ler çıkarmıştık. Oyunu ancak tie-break'i 7-3 lehime sonuçlandırarak alabildim...
[Emre'nin Yorumu] O bir yetenek avcısı ! O bir organizatör ! O bir servis-vole ustası ! Ayrıca kendisi benim tenis federasyonu başkan adayım! Ersel Bey beni ilk resmi maçımda yenen kişi olarak tenis kariyerimde önemli bir yere sahip. Hala da yeniyor gerçi :) Ama dün gerçekten çok yaklaşmıştım yenmeye, tecrübesiyle maçı almayı bildi. Kendisini tebrik ediyorum. Bir daha onu böyle yakalayabileceğimi sanmıyorum. Önümüzdeki maçlara bakıcaz :)
1. Rıfat - Celil : (9-3)
[Celil yorumluyor] Öncelikle şunu söylemeliyim, maç başa baş geçti yani rıfat eze eze yendi. Ersel'inde daha önce söylediği gibi galiba ben güreşe şey.. tenise doymuyorum. En kısa zamanda Rıfat'tan yine maç isteyeceğim.

29 Ağu 2007

27 Ağustos - 2 Eylül Haftası Maç Sonuçları

Cuma;
6. İlhan - Mehtap : (9-0)
Mehtap yaptığı ilk piramit maçında; İlhan'na neden "fırtına" lakabını taktığımızı öğrenmişe benziyor.
Çarşamba;
5. Bilal - Özgür : (9-4)
[Özgür yorumluyor] Başlangıçta başa baş bir oyunun sergilendiği karşılaşma, ilerleyen oyunlarda rakibini iyi analiz ederek akıllı vuruşlarıyla tecrübesini konuşturan rakibimin üstünlüğüyle sonuçlandı. Kendi adıma oldukça zevk aldığım bir maç oldu.

4. Ertuğrul - Şahbende : (9-0) Hükmen
3. kez maç iptal eden Şahbende'yi affetmedik :) hükmen mağlup saydık.
Salı;
3. İrfan - Rıdvan : (9-8)

[Ersel yorumlayamıyor :)] Yorumlayamıyorum çünkü maçın tamamını seyretmedim. İrfan'ın "Maç 8-8 oldu ne yapıcaz ?" diye sorması ile korta gidip oynanan tie-break'e hakemlik edebildim. Rallileri uzun bir tie-break oldu. İrfan 6-3 öne geçti üç defa maç puanı kullandı son hakkında tie-break'i 7-5 alarak maçı kazandı. Yandaki resimde İrfan ve kendisine destek olan oğlu gözükmektedir.
[İrfan'ın Yorumu] Rıdvan çok sakin ve kararlı oynuyor. Beni çok zorladı. Bir ara 6-3 öndeydim. sonra yakaladı ve 4 kere maç sayısı attı. Maçtan çok keyif aldım, kılpayı olsa da galibiyeti alıp üçüncü basamağa tırmanmak bu keyfimi katlayan ikinci bir faktör oldu...
[Rıdvan'ın yorumu] İrfan'la çok uzun ve zevkli bir maç yaptık. Maçın son bölümünü karanlıkta oynamak zorunda kaldık. Sonuçta gözleri daha iyi gören İrfan maçı kazandı.
*
2. Faruk - Celil: (9-1)
[Celil yorumluyor] Abi 9-1'in ne yorumunu yapayım ki ? US Open turnuvasını seyredip en yakın zamanda Faruk'a maç teklifi yapacağım. Yenilen tenisci maça doymazmış :)
[Faruk yorumluyor] Tabi ilk etapta maçın başlarında rakibinizin güçlü ve zayıf yönlerini araştırıyorsunuz. Benim gözlemlediğim Celil beyin biraz önde durmasından dolayı derin toplarda sorun yaşadığıydı. Mümkün olduğunca backhand tarafına derin ve yüksek toplar atarak hata yapmasını bekledim. Ayrıca servisleri çok riske etmeden kullandım. Genellikle savunma yaptığım fazla atak oynamadığım bir maçtı. Şans da yanımdaydı kazandım (özellikle iki karar puanında riskli bir şekilde çizgiye attığım toplar dışarı gidebilirdi). Rakibim maçta 2 ace atmasına rağmen (ki ben ace yapamadım) 5 veya 6 tane çift hata yaparak kazanmama yardımcı olduğunu da belirtmek durumundayım.
*
1. Ersel - Ebru : (9-6)
[Ebru yorumluyor] Çok koştuğum, çok konuştuğum ve çok eğlendiğim bir maç oldu. Yenileceğini bilmenin rahatlığı gibisi yokmuş. Ersel' in normalde attığı servislerden daha yumuşak servisler attığını farketsem de bozuntuya vermedim. Kendisi, beni bir sağa bir sola bir fileye koşturmaktan hiiiiiiç çekinmedi. Bu cesareti nerden bulduğunu bilemiyorum. Şaka bir yana , "Neler yapabilirim" testi gibi bir maç oldu aslında. Gene olsa gene yaparım.
[Ersel'in yorumu] Maç başlamadan Ebru'nun ayarladığı taşkın bir taraftar moralimi bozsa da korta "zafer" parolasıyla çıktım. Ebrunun tehditlerine, kafama vuracak gibi kaldırdığı rakete aldırmadan, ben de onun dikkatini ve moralini dağıtmak için çeşitli pislikler yaptım; ısınmak için koşarken ayaklarının altına 8-10 top serdim. Atabileceğim en sert servisler ile moral seviyesini sıfırın altına indirdim. Oyuna başladığımızda Ebru'nun yüzünde gülümseme olsada omuzlarının düştüğünü görmem oyunu alacağımı anlamama yetti :) Bu aşamadan sonra Ebru'yu bir sağa bir sola koşturmaktan başka bir taktik uygulamama gerek kalmadı. Sert servisleri, düzgün vuruşları, koştuğu zaman yaptığı "winner" vuruşları benden alkış aldı ve Ebru'nun piramitteki yere çıkmasının tesadüf olmadığını kanıtladı. Benim de çok eğlendiğim, çok güldüğüm bir maç oldu. Bu maç ve piramidimize kattığı renk için kendisine teşekkür ediyorum.

24 Ağu 2007

20-26 Ağustos Haftası Maç Sonuçları;

Cuma;

12. Emre - Turgut : (9-1)
Çarşamba günü İlker karşısında aldığı galibiyetle hem moral depolayan hemde piramitteki yerini koruyan Emre, artık yükselme zamanıdır diyerek iki gün sonrasında kendine kurban olarak Turgut'u seçti. Maçı seyredemedim ancak sanıyorum Emre için rahat bir galibiyet oldu...
11. Ersel - Ozan : (9-4)
Ozan ile yapmış olduğumuz daha önceki piramit maçlarının birinde kılpayı (9-8) birinde de net (9-6) bir malübiyet almıştım. Bu maçların negatif düşünceleri ile çıktım sahaya. Ne de olsa gelişimini devam ettiren, azimli, zafere odaklanmış genç bir tenisçi vardı karşımda. Maçın başında 3-1 öne geçmesine engel olamadım. Ozan atak ve oldukça da etkili maça başlamıştı. Hem servisleri, hem de fileye çıkışları oynumu bozmaya yetiyordu. Ozan'ın servislerini daha dikkatli karşılayarak, file önüne çıkışlarını da loop ya da sert vuruşlarla berteraf etmeye çalıştım. 3-3 eşitliği sağladıktan sonra atak oynayarak Ozan'ın baskısını daha da azalttım. Kâh file önüne çıkarak, kâh sert servislerle oyunları birer birer almaya başladım. Ozan'ın oyun başındaki güzel servisleri bozulmaya başladı... İlk servisler fileye takıldıkça Ozan'dan puan almak kolaylaştı. Derken çift hatalar gelmeye başladı. Sonuç olarak maçı 9-4 kazandım ve Rıdvan'ın Rıfat tarafından indirilmesi sonrasında gençlere karşı "deneyimli delikanlıların" bayrağını dalgalandırmaya 2. basamakta devam ediyorum :)
Perşembe;
10. Ebru - Metin : (9-1)
[Rıfat yorumluyor] Maç serisine namağlup devam eden Ebru, Perşembe günkü maçına hem bu ünvanını hem de piramitteki yerini korumak için çıkmıştı. Tenisten bir süre uzak kalan Metin'in ısrarlı oyununa karşılık vermeyi başararak maçı rahat kazanmasını bildi.
[Ebru'nun yorumu] Metin, ısınırken sahanın erişemeyeceğim köşelerine yaptığı vuruşları maç içinde yapamaması ve zayıf backhand' i nedeniyle sayı kaybetti. Servislerinin yumuşak gelmesi, oyunu kontrolümde tutmama neden oldu. Bir ara, benim ikinci servislerimi karşılarken, topu fileye yakın atabileceğini ve sayıları çatır çatır alabileceğini gösterdi. Sonra bereket, tutuk davrandı. Servis ve backhand sorununu aştığında, sakin ve kontrollü oynaması, onu epey zorlu bir rakip yapacak.
[Metin'in yorumu] Mac boyunca yaptığım en önemli hata pozisyon alma oldu sanınım. düzgün vuruş yapabilecek şekilde doğru yerde, zamanında bulunamadığım için özellikle backhand'ime gelen toplarla sayıları vermiş oldum. Arada eğlenceli bir kac rally de oldu. Ebru ise ilk servisleri sert ve etkili kullanmasına rağmen genelde dışarı attı, ancak ikinci servislerde güvenli vuruslar yaparak cift hatadan puan kaybına izin vermedi. Ancak maçın ortasında ve son puanında gelen iki "ace" ile, aslında isabetli servis attiği zaman daha zorlu bir rakip olacağını göstermiş oldu.
9. Ertuğrul - Öznur : (9-0)
[Rıfat Yorumluyor] Tenis ordusuna yeni katılan lejyonerlerimiz Öznur ve Ertuğrul rüzgarlı havada karşı karşıya geldiler. Öznur'un servis konusundaki eksikliği maça damgasını vurdu. Temel vuruşların fena olmadığı maçta servis atışındaki eksiklikler nedeniyle Öznur hem maçı hem de piramitteki pozisyonunu kaybetti.


8. Rıfat - Rıdvan : (9-6)

[Rıfat Yorumluyor] Rıdvan Abi ile maçımız gerçekten çok uzun rallylere tanık oldu. Sanırsam ikimizin de amacı topu mümkün olduğunca oyunda tutmaktı. Bu taktik işime yarayıp 7-3 öne geçince biraz da kazandırıcı vuruşlar yapmak istedim. Rıdvan Abi bunu değerlendirerek cezamı kesip durumu 7-6 yaptı. Maçın elden gittiğini görünce tekrar garanti vuruşlara dönerek maçı kazanabildim. Bu güzel maç için Rıdvan Abi'ye teşekkür ederim.

7. İrfan - Naci : (9-1)

[Rıfat Yorumluyor] Piramidimize girdikten sonra başladığı hızlı çıkışına devam eden İrfan Abi, tenisin yazılı olmayan estetik kurallarını harfiyen uygulayan Naci Bey engelini de zorlanmadan aşmayı başardı ve gözünü şimdiden 3. seviyeye dikti...
Çarşamba;


Yasemin, Ömer, Erşan, Ersel, İlker ve Emre
6. Emre - İlker: (9-6)
İrfan'la yaptığı maçı kaybederek 6. basamaktaki yerini kaptıran Emre, İlker karşısında maçı kazanarak moral depoladı.


5. Yasemin - Ömer : (9-7)
[Yasemin bildiriyor] Çavdar Ömer'in ilk klasman maçına çıkması toplarını arabada unutmasından belliydi. Maç öncesi duvarda çalışarak biraz ısınmıştım. Ömer maçın başlarında zorlanmasına karşın 5-2 den skoru 8-5'e çıkarmayı başardı. İsabetli servisler, yumuşak vuruşlar ikimizin de denk olduğunu gösteriyordu. Tam maç bitiyor, artık yorulduk derken, rehavete kapıldım.Skorda 8-7 yi görünce kendimi topladım ve 9-7 ile maçı kazanmayı başardım. Zorunlu olarak alt basamakla yapmam gereken maçı tamamladığıma göre, bundan sonra yönümü yukarıya çevirebilirim.


4. Ersel - Erşan : (9-2)
Erşan'ı çıkacağı izin öncesi biraz terlettim. Servis atma sorununu çözümledikten sonra Erşan'ın daha rahat maçlar çıkaracağını düşünüyorum.
Salı;

Salı günü raket sallayanlar; (soldan sağa) Darbükator Baryam pardonn.. Organizatör Ersel, Bersa, Bilal, Pervin, Anıl, İlyas, Zeynep.

3. Bersa - Bilal : (1-9)
Bersa, benim ve Ebru'nun ısrarlarını kırmayıp piramide katıldı. Ne rakipler, ne mühendisler maç teklif etti ama kimse onu korta çıkmaya ikna edemedi. Sonunda "Madem ısrar ediyorsunuz çıkayım bari !" deyip tozlanmış raketini eline aldı. Rıfat'la beraber Bersa'yı (istememesine rağmen) kortlarda yanlız bırakmadık. Oyunun başında ürkek ürkek toplara vurmaya başladı. Biz "Bravo !" diye bağırdıkça Bersa utanıp sıkılıyordu :) Ebru bize Bersa'nın vuruşlarının oldukça iyi olduğunu söylemişti. Oynunu seyrettikçe Ebru'nun sözlerine hak verdik; tenissiz geçen üç seneye rağmen Bersa'nın temel vuruşlarının hala yerli yerinde olduğuna, oyun içerisinde güzel vuruşlarla pırıltılar saçtığına şahit olduk. Maç çok uzun sürmedi ama Bersa'nın korktuğu gibi de bitmedi. Bilal ise bu oyunda belki gerçek performansını sergilemedi ama, gerçek bir beyefendi olduğunu gördük. İki oyuncumuzu da tebrik ediyoruz.

2. Pervin - Anıl : (2-9)
Anıl ve Pervin yaptığı maç oldukça denk, çekişmeli bir maç oldu. Skor kesinlikle maçın yansıması değil. Ralliler alabildiğine uzundu. Görebildiğim kadarıyla oyuncuların ilginçtir backhand'leri, forehand'lerine nazaran daha iyiydi. İkisi de kenarlara giden topların peşinden ısrarla koşup, zor topları karşı tarafa döndürmek konusunda gerçekten başarılı oldular. Piramitte ilk maçlarını güle oynaya eğlenerek tamamladılar. O kadar iyi anlaştılar ki, bir ara "bundan sonra bizi bırakıp artık kendi aralarıda oynamaya devam ederler mi?" diye çekindim :) Arkadaşlarımız grubumuza güzel oyunları ve güleryüzleri ile renk kattılar, kendilerine teşekkür ederiz...

1. Zeynep - İlyas : (3-9)
İlyas ne der bilemeyeceğim ama Zeynep gerçekten dişli bir rakip. Erşan'cığım, senin piramitteki yerini Zeynep'e vermeyi ciddi ciddi düşünüyoruz haberin olsun !:) Sahaya fotoğraf çekmek için girdiğimde skor 4-3 idi. Muhtemelen ben fotoğraf çekerken istemeden bir parça Zeynep'in dikkatini dağıtmış olabilirim. Maçın sonucu bu olmamalıydı.. İki oyuncunun da çok kısa sürede birkaç basamak yukarı çıkabileceğini düşünüyorum.

17 Ağu 2007

13-19 Ağustos Haftası Maç Sonuçları;

Pazar;
10. Melis - Rıfat : (9-7)
[Rıfat bildiriyor]: Pazar günü Yıldırak Daş kortlarına geldiğimizde civardaki bir mitingden dolayı büyük bir kalabalıkla karşılaştık. Bu durum her ne kadar konsantrasyonumu bozduysa da maça başladık. Maça hızlı başlayarak 6-2 ' lik üstünlüğü yakalayan Melis, piramidimizde maçların 6 oyunluk setler halinde değil de 9 oyunluk tek bir set halinde oynandığını unutunca, bu hatasından yararlanarak tüm gücümü kullanıp durumu 6-7 lehime getirmeyi başardım. Bundan sonra iyi durumdaki kondisyonunun yardımıyla maçı 9-7 kazanmayı bildi. Melis eski günlerine dönmüş görünüyor! :) Kalan haftalarında daha yukarılara tırmanması temennisiyle...

Cuma;
9. Özgür - Yasemin : (9-2)
[Özgür bildiriyor] Karşılaşmanın başlarında rahat bir oyun çıkarmaktaydım. Durum 7-0 olmuş ve servis attığım oyunda 40-15 öne geçmistim. Saatte 160 mph (~ 250 km/sa) hızla attığım servisten Yasemin'in kaçıp kurtulmasını beklerken, olduğu yerde dona kalması ufak bir sakatlık geçirmesine neden oldu. Bir anda ODTÜ spor klübünün hocalarının gözleri bizim üzerimize döndü. Bu aşamadan sonra her şey değisti ve hırslı bir şekilde oynamaya başlayan Yasemin üst üste 2 oyun aldı. Gözlerinden Yasemin'i destekledikleri belli olan davetsiz
seyircilerimiz üzerimde baskı oluşturuyordu ve maç gidiyor mu diye düsüşmeye başlamıstım. Sonuçta eğlenceli bir 1-saatin sonunda her iki tarafta gülen taraftı. :)
8. Faruk - Turgut : (9-0)
Faruk yükselişine ve 9-0'lık galibiyet serisine devam ediyor. Ertuğrul ve Turgut'un yaptıkları maçlarda edindikleri izlenimler; Faruk'un hiç bir topu dışarı atmadığı yönünde. Bakalım sıra kimde ve Faruk'tan ilk oyunu (maçı değil !) kim koparacak ?
7. Ersel - Emre : (8-5)
Üç sene evvel turnuvada birbirimize rakip olarak Emre ile tanışma şansına erişmiştim. Piramit sayesinde tekrar bir araya geldik. İyi ki de gelmişiz. Gerçekten çekişmeli ve zevkle oynadığım bir karşılaşma oldu. Emre birkaç hafta içerisinde ortama alışınca daha iyi sonuç alacağı maçlar çıkaracak diye düşünüyorum.
Perşembe;

6. Naci - Ebru : (3-9)

Maçın genelinde, Naci orta sertlikte servisler kullandı ancak Ebru bunları kolaylıkla karşıladı, bununla beraber, Naci kadar çok sert servis kullanmasa da Ebru'nun etkili servisleri karşısında Naci'nin zorlandığını gördük. Naci zaman zaman atak oynayarak, Ebru da Naci'nin ataklarını bir bölümünü karşılayarak alkış aldı. Karşılaşma çok heyecanlı geçmese de seyri zevkli rally'lerle geçti. Ancak maçın sonucunu, Ebru'nun topu oyunda tutan sabırlı vuruşları ile Naci'nin file engeline daha çok takılması belirledi. Bakalım bizim kurtlar, Ebru'yu üçüncü basamakta rahat bırakacaklar mı ? :)
.
5. Erşan - İrfan: (3-9)
Eskisi kadar çift hata yapmasa da Erşan'ın servis atışlarındaki sorunları devam ediyor. İrfan aldığı bu galibiyet ile beşinci seviyeye çıkarak gözünü dördüncü seviyeye dikti.
.
.
.
.
.
.
.
.
4. Rıfat - Celil : (9-3)
[Rıfat bildiriyor]: Maç sonucu sizi aldatmasın, Celil Bey'le maçımız gayet çekişmeli geçti. Skorun bu şekilde olmasını no advantage kuralımıza ve filenin bana kıyak geçmesine bağlayabilirim ... :) .
.
.
.
.
.
.
Salı;
3.İlyas - Bilal : (6-9)


Piramidin iki yeni üyesi hazırlık olsun diye kendi aralarında ilk maçlarını oynadılar. Maç sonunda oynadıkları tenisten memnuniyetleri yüzlerine yansımıştı.


.


.



2. Rıdvan - Ersel: (5-9)

Piramitteki en deneyimli iki "delikanlının" maçı çekişme içerisinde geçti. Oyun başındaki üstünlüğümü bir ara yorgunluktan dolayı kaybetsemde Rıdvan'ın tespit edebildiğim açıklarını değerlendirerek maçı sonuçlandırabildim.


Pazartesi;

1. Celil - İlhan : (9-8)

Hafta sonu Kanada Rogers Cup turnuvasında Djokovic, Federer, Nadal maçlarını seyreden iki kafadar ekranda gördükleri vuruş tekniklerini sahaya yansıtmaya çalıştılar. Celil yoğun çaba gösterip İlhan'a karşı üstünlük sağlamaya çalışarak, maçın başında 3-1 öne geçse de İlhan rakibinin peşini bırakmadı. Maç 7-5 olduğunda Celil'de nefes nefese kalmıştı. Bu aşamadan sonra İlhan bütün toplara koşup rally'lerin uzamasını sağlayarak rakibini hataya zorladı ve 8-7 öne geçti. Fakat, bir sonraki oyunda 40-15 öne geçmesine rağmen üç "maç puanı"nı değerlendiremedi ve skorun 8-8 olmasına engel olamadı. Tie-break'i de 7-5 alan Celil maçı lehine sonuçlandırdı. Şahsen İlhan'ı ilk kez kortlarda terlemiş olarak gördüm. Pehlivanlar güreşe doymamışlar ki; maç sonunda ne zaman bir daha tenis oynayacaklarını konuşmaya başladılar. Ne diyelim, bize tebrik etmek düşüyor.

16 Ağu 2007

Yeni Katılımlar;

Tenis grubumuza Anıl, İlker, Pervin ve Zeynep akadaşlarımızı da katmış bulunmaktayız. Böylece grubumuz 31 kişiye ulaştı. Piramitte 7. basamağı doldurup 8. basamağı da açtık. Ne yalan söyleyeyim; "Gruba 10-15 kişi toplayabilirsek bu bunu başarı olarak niteleceğim" dediğim ilk günlerde bu rakamlara ulaşacağımızı hiç tahmin etmemiştim. Yeni arkadaşlara, tüm piramit oyuncuları ve organizasyon komitesi adına "Hoşgeldiniz !" diyorum.
Ersel

11 Ağu 2007

6-12 Ağustos Haftası Maç Sonuçları;

Cumartesi;
11. Ozan - Rifat : (2-6)
[Ozan bildiriyor] Rifat harika bir oyunla rakibini ( yani beni :) ) oyun dışı bırakarak haklı bir galibiyet aldı.

10. Metin - Ersel : (2-9)
ODTÜ tenis kortlarında oynanan bu maç umarım Metin'e bir şeyler katmıştır. Metin'i de, Özgür gibi tenis oynamaya istekli görüyorum. Beraberce alacakları tenis dersi ve gösterecekleri sabırlı çalışma ile başarılı olacaklarını düşünüyorum.
Cuma;
9. Celil - İlhan : (9-6)
İlhan fırtınası dindi... Son bir haftadır elinden raket düşmeyen Celil, İlhan karşısında bir önceki yenilginin rövanşını almak için yemin etmiş gibiydi. Bununla birlikte İlhan da maç süresince pes etmedi. Tenis kortlarında pek görmediğimiz kendine özgü vuruş stili ile Celil'i terletmeyi başardı. Seyircileri hayretler içinde bıraktığı vuruşlara rağmen oyunların teker teker gittiğini gören İlhan maç sonuna doğru toplara koşmaya bile başladı, ancak maçı kurtaramadı. Celil etkili forehand vuruşları ile sonuca gitmeyi başararak piramitteki ve (kendisinin değimiyle son 5 senedeki) ilk galibiyetini aldı.
Perşembe;
8. Ertuğrul - Faruk : (0-9)


Ertuğrul, yedinci sırayı açtığım için bana çok kızgınsın biliyorum. Bu yenilgi seni sakın tenisten soğutmasın. Seni aramıza görmeye devam etmek istiyoruz. Ders almadan önce seni İlhan'ın karşısına çıkartacağız. Zira İlhan'da bir tek senden çekiniyor.

.

.


7. Hamdi - Ersel : (9-4)

Naci ile ben rahat bir maç çıkarırken, yan sahada Celil'in yormaya çalıştığı Hamdi karşıma zıpkın gibi çıktı. İzne çıkmadan önce zirveyi kimseye kaptırmamayı kafasına koymuştu açıkçası. Haklı bir galibiyet alan Hamdi, bana nicelikten ziyade niteliğin, çok maç yapmaktan ziyade dişe dokunur maçlar yapmanın önemini gösterdi. Eline sağlık Hamdi, tebrik ediyorum.

.



6. Erşan - Öznur : (9-1)
Öznur tenis eğitimine devam ediyor... Maç öncesi çok stresli olan Öznur'a her karşılaşmayı tecrübe edinmek için bir fırsat olarak görmesini tavsiye etmiştim. Erşan'ın gerçekten bir beyefendi olduğunu tenis öğrenmesine yardımcı olabileceğini söylemiştim. Maç sonunda Öznur'un gülen ve rahatlamış yüzü sanıyorum sözlerimin doğruluğunu kanıtlıyor.

.
.


5. Ersel - Naci : (9-0)

Naci'ciğim kusura bakma. Tatilden döner dönmez seni maça çekerek Celil'in demiş olduğu gibi bir parça şike yaptım. Ancak bu kadar bekledikten sonra ikinci sıraya çıkmak gerçekten güzelmiş ne diyeyim :) Bu arada seni 4. sıradaki kurtların ellerine teslim ediyorum. Kendine dikkat et lütfen...

Çarşamba;

4. Rıfat - Melis : (9-6)

Melis ile Rıfat'ın maçını kamera ile kaydetmekten maç içerisindeki çekişmeye çok odaklanamadım malesef. Ara ara oyuncuların, gerçekten güzel stillerinin olduğunu görüp kıskançlıkla seyre dalarak, kameraya yapılan kaydı rezil etmekten de geri durmadım. Birbirlerini daha çok baseline'a mahkum eden iki rakip uzun vuruşlarla birbirlerini test ettiler. Rıfat uzun boyunun da etkisiyle sonuca gitmeyi başardı.





3. Emre - İrfan: (3-9)
Uzun süredir bana yaz, kış, soğuk, sıcak demeden tenis kortlarında eşlik eden İrfan, piramitteki ilk klasman maçını yapmış oldu. Rıfat'ın maçını kayda aldığım için maçı seyredemedim malesef. Ancak İrfan, Emre'nin gayet güzel oynadını sadece maç heyecanına yenik düşmesinden dolayı puanları kaptırdığını ifade etti. İki oyuncunun da üst sıraları zorlayacağını düşünüyorum.





Salı;
2. Rıfat - Hamdi : (1-9)
Hamdi amelyatla çıkarttırdığı yirmilik dişlerin etkisinden çabuk kurtulmuşa benziyor.
1. Ebru - Özgür : (9-7)
[Ersel bildiriyor:] Ne yalan söyleyeyim bu maçı Ebru açık ara kazanır diye düşünmüştüm. İki üç oyun Özgür'ün alacağını tahmin ederken bir saat sonra maçın devam ettiğini görüp durum kaç kaç diye sorduğumda 6-6 yanıtını Ebru'dan alınca şaşırdım. Maçın yorumunu Ebru şöyle yapıyor; "Servis atamama üzerine kurulu bir maç oldu. Servis atamayarak, birbirimize oyun ikramında bulunduk. Olabilen rally'ler uzun ve zevkliydi. Tam 3 tanesinde, Özgür utanmadan yaşlı bir kadını koşturup durdu. 1 saat sonunda durum henüz 6-6 idi ve saha değişikliği yapmak zorunda kaldık. Rüzgarlı tepelerdeki sahada, servis atılabilen ve rally olan 4 oyun daha oynadık. Saha dezavantajına rağmen, en iyi kısım bu son 4 oyundu.".. Almış olduğu yenilgiden sonra bir alt düzeye inen Özgür biraz üzgün durumda; ""Seyirci destegini
aldigi son 4 oyunda etkili olan Ebru ile bir sonraki karsilasmamizda, en
az 5 taraftarimi beni desteklemeleri ve Ebru'nun moralini bozmalari icin
(taraftarlarim Wimbledon seyircileri gibi oturmayacaklar tabii ki)
getirerek oyunu garanti altina alacagim." diye duygularını dile getiriyordu.