7 Eki 2007

1-7 Ekim Haftası Maç Sonuçları;

~~ Cumartesi ~~
5.Erşan - Özge Y.: (9-5)
[Erşan yorumluyor] Hamdi'nin tavsiyesine uyarak başladığım ve 2 haftayı aşan "raket bırakma eylemi"ne Özge Hn.'la yaptığımız maçla son vermiş bulunuyorum. Öncelikle bu eylem tarzını hiçbir oyuncuya tavsiye etmediğimi belirtmek isterim. İnsanın kondisyonunu düşürmekten başka bir işe yaramıyor. Etkili ve yararlı eylem biçimleri düşünülmeli bu gibi durumlarda... :) Maça gelince, oyunlar genellikle çekişmeli oldu ve yine genellikle daha az hata yapan taraf oyunları aldı. Özge Hn.'a bu zevkli maç için teşekkür ederim...
4. İlyas - Anıl : (9-6)
[Anıl yorumluyor] Bazen İlyas'ın "Tenise iki yıl önce başladım." diyerek hepimizi kandırdığını düşünüyorum. Çünkü vuruşları çocukluktan beri tenis oynuyormuş gibi düzgün ve etkili. Tek zayıf yönü birçoğumuz gibi backhandi. Sanırım kendisi de bu açığının farkında, çünkü backhand köşesine attığım topların çoğuna koşup forhandi ile vurma eğiliminde. Buna rağmen iyi kondisyonu sayesinde oyun boyunca kortun tamamına hakim olmayı başardı. Ben de seyirci dostlarım ve uğur böceğim Ayşegül'ün tezahüratı sonucu İlyas'tan 6 oyun almayı başardım. Zirvedeki kişiyle maç yapmanın da ayrı bir keyfi var, İlyas'a benimle oynadığı için teşekkür ediyorum.
[İlyas'ın yorumu] Anıl'la maç yapmak çok keyifli hakkaten. Maçı ayarladıktan sonra yakın olmamızdan kaynaklı biribirimize takılıyoruz, karşılaşınca birbirimize gülümsememiz aslında "bittin sen" manasına geliyor. Atlı spora gidip Anıl'ın benden önce ve taraftarlarıyla geldiğini görünce bittim ben diye düşündüm.
Ama neyseki Anıl oyuna geç ısınıyor ve o ısınana kadar ben atı almış ve üsküdarı geçmiş oluyorum. 2 set üzerinden oynuyor olsak sonuç farklı olabilir bence. Backhand vuruşları çok düzgün, topu istediği gibi yön verebiliyor, servisleri yavaş olsa da çok az çift hata yapıyor. Evet tek sorunu kondisyonu bence ama bu yaştan sonra onu düzeltebilirmi bilmiyorum:-))))
Ama maç oynamadan tepeye çıkmam konusunda çok eleştiri aldım, komite biliyorki ben böyle olsun istememiştim ama onlar, madem kural koyduk uygulayalım istediler.
Sanırım en azından piramidin üst sıralarında olmayı hak ettiğim konusunda bazı çekinceleri ortadan kaldırmışımdır. Tabii bunlardan önce ve bunlardan öte iyi maçlar oluyor benim için ve bu işten çok keyif alıyorum.

*
~~ Cuma ~~
3. İlyas - Ozan : (9-3)
[OzanYorumluyor] Hamdi yine bir bahane bulsun İlyas beyle oynamasın, tenisi bırakabilir. [İlyas'ın yorumu] Ozan'la bi kaç gün kort ayarlamaya çalıştıktan sonra Atlı Sporda toprak kortu ayarladık. Ama maç günü yağmur yağınca sevinsekmi üzülsekmi bilemedik(ankaranın su sıkıntısı malum). Sonra ben erkenden korta gidip bi bakayım dedim, neyseki kapalı kort da müsaitmiş ve maçımız kesinleşti. Ozan'ın servisleri iyi, temel vuruşları da; ancak oyun kurmakla ilgili sıkıntısı var. Ve bir de basit hataları benden fazla olunca maç benim lehime gelişti. Aslında birbirimizden çok da farklı oynamıyoruz.
~~ Perşembe ~~
2. Hamdi - Ebru : (9-1)
[Ebru Yorumluyor] Çekişmeli bir maç değildi. Üstelik, denememe rağmen Hamdi' yi sakatlayamadım. Çok üzgünüm, konuşmak istemiyorum. İlk 2 cümle doğru ama son cümlem tabii ki yalan. Maç yaparken benden daha geveze olabilen biriyle karşılaşmışım meğer. Eğlenceli bir maçtı. Ama tenisle ilgili sadece yukardakileri söyleyebilirim. Çekişemedim kendisiyle. Hatta sanki topa hiç vuramamışım gibi hissettim. Ben, bam güm oynamayı seviyorum o ise çok keserek oynuyordu. Belki de ondandır. Valla bilmiyorum. Faruk çaresiz hissettirmişti , Hamdi bulmaca çözdürüyor. Ersel maçı seyretseydi o, sorunu bilirdi. Resimdeki yanlışı bulunuz, Ersel imdat !

[Hamdi yorumluyor] Maç yorumuna geçmeden önce, dün dün akşam başımdan geçenleri paylaşmak istiyorum sizlerle..
Dün korta giderken alçak (!) uçan göçmen kuşların tacizine uğradım, hepsi kortların yanından sorti yapıp bana çarpmayı deneyerek bile bile tellere çarpıp can verdiler..ayrıca yolda hiç tanımadığım bir çocuk bana taş attı, neredeyse kafamı yaracaktı, son anda manevra yapıp sıyrıldım. (yine son anda kurtulduğum atkestanelerini saymıyorum bile...) Bunların hepsinden önce, belki de en ciddi olanı, bankadan çıkarken, turnikede yol vermedim diye emekliliği gelmiş bir bayanın bana aleni bir biçimde tacizde bulunup hakarete varacak sözler sarfetmesi ve bana açıkça "sen benim kim olduğumu bilmiyosun, benim nufuslu tanıdıklarım var, sana yapmadığımı bırakmam..." diyerek beni demoralize etti..(sanırım bilgi işlemden bir bayandı) bugün sabah bankaya ayaklaın geri geri geldim diyebilirim sizlere...
aslında..
* göçmen kuşları üzerime salan Ersel Abi'ydi..
* taşı atan Sevgili rakibem Ebru Hanım'dı..
* atkestanelerini Ozan ağacı sallayarak düşürtmüş olabilir...
* açıkça tehditte bulunan da, durum 7-1 iken Ebru Hanım'dı...
evet, bunların hepsi bir bir yaşandı, fileye gelmem konusunda maçın başında ikaz edildim, maç içinde her gelişimde top resmen kafama kafama geldi, resmen toptan kaçtım. Ebru Hanımın attığı servisler direk beni hedef almış durumdaydı ve top yere bile değmeden direk beni teğet geçip arkadaki tellerde durabildi... Tehdit edilem de cabasıydı...
Ancak, kendisi bir Ege'li olarak (benim gibi), hoşgörüsüne de sığınarak, bana fazlasıyla keyifli bir maç yaşattı.. Şimdiye kadarki en keyifli maçım oldu diyebilirim. Gerçekten iyi bir rakip kendisi ve bana da hayati bir öğütte bulundu: "Sakın eşine tenis ve şöförlüğü öğretmeye kalkışma, ayrılık sebebin olur :))"
kendisine çok teşekkür ederim..Yaşasın AKOP :)
*
~~ Pazartesi ~~
1. Rıfat - Bilal : (9-7)
[Rıfat yorumluyor]: Korta ilk geldiğimde kendimi Burj El Arab'da gösteri maçı yapan tenisçiler gibi hissettim zira oynadığımız kort aynı orası gibi ıssızdı. Önceleri biraz yadırgadık tabii, ne de olsa Yıldırak Daş'ın o sıcak atmosferinden çıkıp gelmiştik...
Maça gelince, bence gayet güzel ve çekişmeli bir maç oldu. Bilal Bey'in servisleri biraz daha sert gelseydi sonuç farklı olabilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca maçı tie-break'e götürmeden kotarabildiğim için de sevinçliyim. Bilal Bey file önünde birkaç şanssız top dışında gayet başarılıydı, benim de file önüne çıkışlarımı güzel loblar atarak önledi. Kısacası maç ortadaydı, kazandığım için sevinçliyim; artık önümüzdeki maçlara bakacağız...
[Ersel'in yorumu] Hem ilk gece maçı hemde yeni bir saha olması sebebi ile Lozan Parkı içerisinde bulunan kortta oynanan bu maçı seyretmeye gittim. Maçın yorumlarını arkadaşlar yaparlar. Ben maçın oynandığı sahadan bahsetmeye çalışacağım. Zemini oldukça iyi olan kortta filenin yüksekliği kafamda soru işareti yaratsa da, durumu fena sayılmazdı. Ancak zemin üzerindeki toz oldukça fazlaydı. Ayrıca kort yanında bulunan kavak ağaçlarından döküldüğünü sandığım yapraklar da cabasıdı. Aydınlatma da çok yeterli diyemeyeceğim malesef...

Hiç yorum yok: