Bayanların adığı maç sonuçları :
1. Filiz - Ayşe : (9-3)
2. Ebru - Eser : (9-2)
3. Nihan - Fatma : (9-3)
Pazar günü ise erkekler korta çıktı;
Erkeklerin aldığı sonuçlar;
2. Umut - Orhan : (9-0)
3. Emre - Arcan : (9-4)
1. Hamdi - Faruk : (9-6)
Bu sonuçla piramitte maç yapıpta yenilgi almayan kalmamıştır.
[Hamdi Yorumluyor] Almış olduğum bu galibiyeti, Ebru Hanım'a ithaf etmek istiyor ve kendisinin FarukBey karşısında duyduğu çaresizliği bir nebze olsun dindirebilmiş olmayı diliyorum.
1. Rıfat - İlhan : (9-3)
Maçtan önce İlhan'a biraz forehand ve backhand vuruşları ile servis nasıl atılır göstermeye çalıştım. Ancak bildiklerini, benden öğrendikleri ile harmanlayınca İlhan'ın kafası iyice çorbaya döndü. Maç içerisinde "Yaw hocam ne yaptın bana" diye diye maçı kaybetti. :) Hadi benim öğrettiklerim işe yaramadı diyelim ama Rıfat galibiyeti hak etmedi mi be İlhan ?
.
10. Metin - Yasemin : (9-5)
[Metin yorumluyor] Yasemin'le keyifli bir maç yaptık. Maç içerisinde hatırımda kalan en önemli özellik, Yasemin'in havadan gelen topların neredeyse tamamını voleyle içeri göndermesi oldu. Tenis adına daha doğru olan vuruşları maçta uygulamaktan da çekinmedim :) Bunların bir kısmı oldukça güzel yerlere gitti :) . Her ne kadar 4 farkla bittiyse de, oyunlardaki puanlar birbirine oldukça yakındı. Mactan sonra kısa bir antrenman daha yaparak, tenisle dolu bir cuma akşamının keyfiyle evlerimize doğru yola çıktık.
[Yasemin'in yorumu] Metin'in isabetli ama yumuşak servislerini karşılamakta güçlük çekmedim. Ancak yumuşak yolladığım topları hep ters köşelere atarak beni zor durumda bıraktı. Genelde yakın puanlarla Metin'in üstünlüğü ile sonuçlanan maçımızda, bir tane söylemeden edemeyeceğim Metin'in lehine 40-0 lık bir oyun da vardı.... Öğreniyoruz ve eğleniyoruz arkadaşlar..
~~ Perşembe ~~
Acımasız organizasyon komite kararları karşısında yılmayan Şahbende Hanım, İlyas Hanım'ın maç taklifini geri çevirmeye yüzü kalmayınca, korta çıkmak zorunda kaldı. :) Resimlere bakınca nerden çıktı bu "Hanım" lafı diyeceksiniz ama, İlyas maç teklifini e-posta ile yaparken Şahbende ismini bayan ismi olarak düşünerek "Şahbende Hanım" diye mesaja başlamış, Şah'ta cevaben yazdığı mesajda "Maç teklifini kabul ediyorum İlyas Hanım" diyerek espiriyi patlatmış, sebebi bu !... Şah'ı uzaktan seyrettikçe "Ah ahh nerde o eski Şah'ın artistik vuruşları !" demekten kendimi alamadım. Umarım maç "Hanım hanımcık" geçmemiştir de, hem Şah'ın pasları biraz çözülülmüştür, hem de önümüzdeki hafta Hamdi'ye kafa tutmaya niyetlenen İlyas için iyi bir hazırlık maçı olmuştur.:)
.
8. İlhan - Mehtap : (9-3)Tenis oynamak konusunda çok tecrübe kazanmaya çalışan iki arkadaşımızın maçı nasıl geçti bilmem ama maç sonunda yüzler gülüyordu. Mehtap, Fırtına İlhan'dan kopardığı 3 oynun keyfiyle evinde kendini bekleyen mutfağına döndü.
.
.
.
.
.
[Metin yorumluyor] Günün spor ayakkabı konusunda sorunsuz geçen tek maçında, Melis kendini zorlamadan rahat bir galibiyet aldı. Maç öncesi yaptığımız antrenmanda afalladığımi itiraf etmeliyim. Melis, daha once pek karşılaşmadığım şiddette 'spin'li ve sert toplar atarak, son günlerin deyimiyle, ezberimi bozdu. Maç da bu şekilde geçerse hezimet kaçınılmaz diye düşünürken, Melis maç esnasında biraz da nezaket göstererek (tam tersi yönde olması gerekmiyor muydu? :) ) vuruşlarını biraz yumuşattı. Daha sonra benim teşvikimle file önüne de çıkarak maç içerisinde daha da zevkli 'rally'ler yaşanmasını sağladı. Melis'in güzel oyununda bütünü olusturan parçalar arasında diğerlerini göre biraz geride kalan servisleriydi. Bunun dışında, geçmisi çok uzun olmamasına rağmen birçok başarıyla dolu olan ve sadece tenis alanında değil diğer birçok spor dalında da faaliyet gösteren bu genc arkadaşımızla yaptığım maç amacına ulaşıp, bana hem keyif verdi, hem de iyi bir oyuncudan tenis adına birşeyler kapmak için faydalı oldu.
4. Hamdi - Ersel : (9-3)
[Ersel yorumluyor] Maç, benim spor ayakkabılarımı evde unutmam yüzünen nerdeyse başlamadan bitecekti. Organizasyon komitesinde olduğum için yapmış olduğum bu unutkanlığı utanarak söylüyorum. Neyseki bir mucize gerçekleşti de korttaki görevliler fırıncı küreği gibi olan ayaklarıma uygun bir çift ayakkabı bulabildi.Maç için ısınırken Ebru yanımıza geldi ve "organizitör arkadaşım ayakkabımı unuttum bana uygun ayakkabı bulabilir miyiz?" diye sormaz mı ?!.. Tabii ben dumura uğradım. "Ebru espiri yapıp benimle dalga mı geçiyor acaba?" diye düşünerek yüzüne baktım, ama gayet ciddi olduğunu gördüm. Ayağımdaki ayakkabıyı göstererek "Ben de unutum, bana buldularsa sana da bulabilirler belki!" diyerek onu görevlilere yönlendirdim. Sanırım bugün; Dünya Ayakkabı Unutma günü diyerek maça döndüm..
Hamdi maçın tamamında üstün oynadı. Servisleri olsun sahanın uzanamayacağım taraflarına gönderdiği fileye teğet geçen toplar olsun çeşitli varyasyonlar kullanarak nerdeyse hiç koşmadan çok rahat bir galibiyet aldı. Atmış olduğu derin toplar çoğunlukla benim yapmış oluğum basit hatalar yüzünden geri döndürülemedi. Her yönden maçta baskın olduğunu kabul etmeliyim. Maç sonunda elimdeki raketin bana uygun olmadığını, daha profesyönel bir raketle oynamam gerektiğini söyleyecek kadar da nezaket sahibiydi. Bence bugün söylenmesi gereken; raketin bana değil, benim rakete uygun olmadığımdı... Tekrar tebrik ediyorum.
[Hamdi'nin yorumu] Organizasyon Komitesinin bana karşı kabul edilemez tutumu, "head"imde raket paralamalar, maçtan önce ayakkabımı unuttum bahanesi ile maçı iptal etmeye çalışmalar.. Bu bizans oyunlarına bir de şunu eklemeliyim; her ay piramitteki yerine bakılmaksızın bir oyuncunun, piramidin en üstündeki oyuncuya maç teklif edebileceği yolunda duyumlar almış bulunuyorum! Bu entrikaları piramidimizin bağımsız yapısına açık bir saldırı olarak görüyorum. Gerekirse "raket bırakma"ya varabilecek bir eylem kararlılığı içerisindeyim..Saygı değer arkadaşlarımın bilgisine sunarım.
Maça gelecek olursak; Ersel Abi ile tanışıklığımız Bankamızın turnuvasında ilk maçta kendisine elenmemle başladı. Dün biraz ayakkabı biraz da raketten kaynaklanan olumsuzluklardan dolayı Ersel Abi kolay teslim oldu. Haftaya nişanımdan sonra (harap düşeceğimi tahmin ederek) bana tekrar oynama teklif etti. Ben de kabul ettim :) Maçta gösterdiği performanstan dolayı kendisini tebrik ediyorum, ikinci servisi az olsun diyorum :)
3. Rıdvan - Ebru : (9-4)
Benim yaşadığım ayakkabı krizinin aynısını yaşayan Ebru, son kozunu oynadı ve kendine bir ayakkabı satın alarak krizi atlattı. Ancak krizi atlatmaktaki becerisini sanırım maçı almak için kullanamadı. Rıdvan'ın inatçı oynu karşısında maçta tutunamadı ve maçı kaybetti.
[Rıdvan'ın yorumu] Ebru korta topuklu ayakkabılarla gelince beni gözüne kestirdi spor ayakkıbılarını giymeye bile tenezzül etmedi diye düşündüm. Ancak durum farklıymış. Ayakkabı torbasını getirmiş fakat içine bakmayı unutmuş. ATK'dan indirimden bir çift güzel ayakkabı tedarik edince geç de osa maça başlayabildik. Ebru fileye takılmazsa etkili servisler kullanıyor. Oynadığım rakipler içinde en etkili ikinci servislerdi (Birinciyi söylemeyeceğim,
herkes üstüne alınabilir). Yalnız yorulunca fileye çok takılıyor. Yeni ayakkabılara alışamamış olması nedeniyle ilk oyun sonunda yorulması benim işimi kolaylaştırdı. Sonuçta eğlenceli bir maç oldu. Teşekkür ediyorum.
Salı günü raket sallayanlar; (soldan sağa) Darbükator Baryam pardonn.. Organizatör Ersel, Bersa, Bilal, Pervin, Anıl, İlyas, Zeynep.
6. Naci - Ebru : (3-9)
.
.
5. Ersel - Naci : (9-0)