23 Ağu 2010

23-29 Ağustos Haftası

Cumartesi:
7. Ersel - Kemal : (1-6)(7-5)(5-2) klasman dışı
    [Kemal'in notu] Maç notunu kendime gelince yazmaya başladım. Neydi beni sarsan etkenler: Çift hatalar, daha önce hata oranım 1/10 olan file önü slice vuruşların 9/10 na çıkması ve baseline vuruşlar özellikle forehandler. Hafta boyunca aynı olayların Ersel ile yaptığım maçta olması kaçınılmazdı. Ersel ile yaptığım maçın birinci setini oyun kurmaya, vuruşlarda kontrol sağlamayı hedefledim ve gerçekleştirdim. 2.sette ise artık aldığım enerji ile agressif oynayım dedim ancak çuvalladım ve sinirlerime hakim olamadım. 3.set iflasım oldu ne mentalite ne de vuruş kaldı. Beynimin içinde yankılanan bir cümle "Tenis kolay bir oyundur, zorlaştıran biziz." 3.sette de Ersel vuruşlarını çıkardı ve attığım kısa topları sahama çaktı diyebilirim.:) Teşekkürler Ersel.
    [Ersel'in yorumu] Maçı aldığıma bakmayın. Kemal çok daha güzel ve etkili oynadı. Sadece vuruş stilini değiştirmek için uğraştığından, kafası biraz karışık. Benimsediği stili oturtup düşünmeden bu stilde oynamaya başladığı an, benim için Kemal'le oynadığım maçlar çok daha zor olacak. 
Cuma:
6. Firuz - Kemal : (6-1) (6-1)
    [Kemal'in notu] Çok şey yazmaya gerek yok. Firuz çok üst seviye oyuncu. Gerçekten tenisin nasıl oynandığı uygulamalı olarak görmek isteyenler Firuz'la oynamalı. O zaman şu yorumu yapacağınızdan eminim. "Tenis çok emek ve zaman isteyen bir spormuş, ayrıca yetenek de ayrı bir mevzu."
Perşembe:
5. İlyas - Bilal : (6-2)
4. Ersel - Aziz : (9-5)
    [Ersel'in notu] 5-5'e kadar denk bir mücadele oldu. Sonrasında sanırım Aziz'i biraz terlettim :) Her ne kadar yorulduysa da mücadeleyi bırakmadı. Sonuna kadar topların peşine koştu. İnce ince oyunları işleyip puanları aldı. Ama neyseki avantaja kadar uzayan oyunlar benim oldu.. Bu maçtan sonra Aziz'i de "Karşısında dikkatli oynanması gereken oyuncular listesi"ne almam gerekiyor...
    [Aziz'in yorumu] Dünkü maçta eksiğim bitirici vuruşlardı. Ersel bunları çok güzel atıyor. İstikrarlı servisler, az basit hatalar, uzun ralliler 2. sete zaman bırakmadı. Zevkli oyun için teşekkür ediyorum.
.
3. Kamil - Mustafa : (6-3)(6-2) klasman dışı
Çarşamba:
2. Kamil - Kemal :(6-7)(6-4)(6-2)
    [Kemal'in notu] Kamil ile yapacağım maç için Ersel'den tiyo alayım dedim, Ersel "Çok koşuyor, her topa vuruyor" demişti. Evet her topa koşan Kamil maç sonucunu 2-1 (6-7, 6-4, 6-2) lehine sonuçlandırdı. Kamil hırslı, forehand vuruşu oyunun %90'nını oluşturan tekniğe sahip ve forehandi topspin olan ve rakibin hep backhand tarafına oynayan bir oyuncu yapısına sahip. İlk seti 5-2 öndeyken Kamil'in oyuna ısınması ile setin seyri değişti ve tie break ile ancak paçayı kurtardım.:).İkinci set Kamil 4-0 önde iken bir ara gevşedi ve durumu 4-4  yaptım ancak basit hatalar ve çift hataların artması ile seti verdim. 3'üncü sette ise Kamil beni eski forehand stilime geri dönmeme neden oldu ve uzun rallilerin olduğu seti ne yazık ki kaybettim. Her neyse ne demişti Şükrü Saral hoca; "Yenen sadece maçı kazanır, yenilen tecrübe kazanır." İşte bu cümle beni teselli ediyor. Kamil ile en kısa zamanda rövanş maçı yapmak üzere, teşekkürler Kamil.
    [Kamil'in yorumu] Kemal Bey'in de her topa vurma konusunda benden az kalır yanı yok fazlası var. Biraz oyuna zor adapte oldum ama daha sonrasında gerçekten çok keyifli oyunlar, uzun ralliler ortaya çıktı. Kemal Bey' in vuruşları özellikle servisleri gayet yerinde. Basit hata sayısı dün akşam biraz fazlaydı, bir de şu ara vuruş stilini değiştirme aşamasında sanırım (Düz vurma konusunda)... Çok eğlenceli maçtı teşekkürler Kemal Bey' e en kısa zamanda tekrar oynamak umuduyla...

Salı:
1. Ersel - Pervin : (6-0)(6-2)
    [Ersel'in notu] Tenise bir haftalık ara verdikten sonra Pervin'e maç teklif ederek acaba kendi kuyumu mu kazdım düşüncesi ile çıktım sahaya. Üst üste 11 oyun kazadım. Bu oyunların ancak yarısı benim çabamla oldu. Diğer yarısını da gününde olmayan Pervin kaybetti. (Daha önce de söylemiştim) Pervin atak oyunu seviyor. Bizim seviyemizde malesef bu tarz oyun karakteri ile kazanmak için oyuncunun gününde olması gerekli... 12. ve 13. oyunda Pervin'in sert winner vuruşları sahneye çıktı ve açılı çapraz vuruşlar ile köşelere indirdiği derin toplar sayesinde oyunları aldı. 14. oyunda neyseki 2 maç sayısı atma hakkı kazanıp maçı aldım. Bu maç benim bu sezon oynadığım 41. maçtı. Pervin'e teşekkür ederken kendime de; "41 buçuk kere maşallah" diyorum...  :-D
    [Pervin'in yorumu] Dünden beri depresyondayım, hiç böyle bir maçım olmamıştı. Daha kötü sonuçlar aldığım maçlarım oldu ama bu kadar kötü oynadığım, arka arkaya 11 oyun kaybettiğim, topun beni bu kadar sevmediği bir maçım hiç olmamıştı...Zaten Ersel abinin tatile gitmediğine de eminim, kesin tenis kampına falan gitmiş, muhteşem winnerları vardı, o toplara sadece bakmakla yetindim.
    Maçla ilgili herşeyi unutmak istiyorum; unutamayacağım tek şey Ersel abinin yüzünde 3. oyundan sonra beliren ve 14. oyunun sonuna dek süren o gülümseme...Bir ara maçı bırakıp oturup gülmek istedim halimize, sürekli çift hata yapan, tek bir topu bile istediği tarafa gönderemeyen, gönderemedikçe de çıldıran ben, karşımda da winner yaptıkça keyiflenen, ben sahada sağdan sola savrulurken, file önünde üstümden topu aşırırken ve hatta servis atarken bile ağzı kulaklarında bir adam...

Hiç yorum yok: