28 Nis 2010

26 Nisan - 2 Mayıs Haftası

Pazar:
11. Mesut - Anıl: (4-3)(4-3) klasman dışı
    [Anıl'ın notu] Mesut setleri 4-3 4-3 alarak, file önünde iyi olmanın bir maçı kazanma yolunda ne kadar önemli bir adım olduğunu bir kere daha göstermiş oldu. (File önünde iyi olmak için daha çok çalışmam lazım, daha çok çalışmam lazım :)) Mesut'a beni pazar tembelliğinden arındırıp keyifli bir maç yapmamı sağladığı için çok çok teşekkür ederim.
    [Mesut'un yorumu] Açıkçası gerek toprak zeminde oynamanın zorluğu, gerekse sabahın erken saatinde oluşu gibi sebeplerden dolayı maç baya tutuk başladı. Özellikle geri çizgi oyunu açısından benim için pek güzel bir maç olmamadı. Anıl da ritim bulmakta zorlandı başlarda.. Sonuç olarak ilk setin 6 oyununun tamamı servis kırmakla geçti. İkinci sette skordan daha fazla oyuna odaklanmaya çalıştım. Sonlara doğru oyunum biraz daha düzelmeye başladı. Bu maçta benim için tek olumlu, Anıl için tek olumsuz olan şey slice vuruşlardı. Toprak sahada slice vuruşlar çok büyük avantajlar sağlıyormuş.. Anıl'ın çok etkili geri çizgi oyunu var. Ama file önünü geliştiremediği sürece hep bir şeyler eksik kalacak ve özellikle file önüne gelen ve slice vuruşlar yapan oyunculara karşı zorlanacak gibi görünüyor. Anıl'a tavsiyeme bu yönlerini geliştirmesi. Maç için tekrar teşekkürler
10. Ersel - Faruk : (7-5)(6-2)
    [Ersel'in notu] Faruk benim ezeli rakiplerimden. Geçen seneye kadar onunla maçlarım hep hüsranla sonuçlanıyordu. Bu maçta "derin oynamak ve atak için uygun zamanı beklemek" olarak belirlediğim taktiğimi yerine getirmeye çalıştım. İlk sette oyuna kimse domine edemedi. Rahat oyunlar aldım ama bir o kadar da oyunu rahat rahat verdim. Faruk'la oynarken oyunları nasıl kaybettiğinizi anlayamıyorsunuz zaten. İkinci sette de kendi oynumu tam anlamıyla oynayamadım ama sanıyorum artık onun rakiplerinin oynunu bozan; yıldıran toplarına karşı oynamayı öğreniyorum :) 
    Bu arada söylemeden edemeyeceğim; dokuz gün içerisinde dört basamak yükselerek üstelik Faruk'u da yenerek piramidin tepesine yerleşmek oldukça keyiflendirdi beni. :) Teşekkürler Faruk.

Cumartesi:
9. Hülya - Özgür: (4-0)(4-1)
8. Muzaffer - Özge Y. : (6-7)(5-2) klasman dışı
7. Faruk - Serkan T. : (6-4)(6-1)(6-4) klasman dışı
Cuma:

6. Özge Y. - Pervin : (4-3)(4-1)
Perşembe:
5. Hülya - Fevki : (4-0)(4-0)
    [Fevki'nin notu] Tenisi unutmuşum, konsantrasyonum sıfırdı :(
    [Hülya'nın yorumu] Fevki Bey istekli fakat saniyorum kendine güvenmediğinden dolayı biraz korkak oyunuyor. Bu zaten hemen hemen hepimizde farkli oranlarda var. Aslinda yapmamiz gereken sonucu düşünmeden oyunumuzu oynayabilmek olmalı. Zaten piramidimizin de amacı bu...
4. Ersel - Pervin : (4-1)(4-1)
    [Ersel'in notu] Maça çıkarken dikkat ettim Pervin'in t-shirt'ü üzerinde "Anti-social butterfly" yazıyordu. Muhammed Ali'nin "Float like a butterfly, sting like a bee !" sözüne gönderme olabilir mi diye düşündüm ama neyseki öyle çıkmadı :) Pervin de benim gibi sabırsız oynuyor. Mümkün olan en ufak ihtimali bile değerlendirip atak yapmaya çalışıyor. Dolayısı ile yine benim gibi basit hatası olukça fazla. Derin ve yüksek toplarda ve backhand'de zorlanıyor. Bu maçta, önceki maçımızdan biraz daha fazla hata yapmasını toprak kortun azizliklerine veriyorum. Pervin'in potansiyeli yüksek. Eminim ki birazcık sabır, birazcık da "profesyönel" yönlendirme ile daha iyi sonuçlar alıp, çok canlar yakacak...Çünkü tenise olan sevgisi, istek ve azmi bu seviyede çok az bayan gördüm...
    [Pervin'in yorumu] Tezcanlılık bizde kalıtsal...Çocukken babam "hadi kızım, hadi kızım" diye diye saat 15:00'deki nikaha bizi 13:00'de götürür. 5 nikah birden izlemek zorunda bırakırdı. Kızım olacağını öğrendiğimde hesapladık, eylül ayında doğacak. Tamam adını Eylül koyalım dedik. Kızım da sabırsız çıktı, Ağustos ayında doğdu. Adını yine de Eylül koyduk. Demem o ki, genlerimde var, biraz tezcanlıyım, biraz aceleciyim, biraz sabırsızım. Sonu hep hezimetle bitse de Ersel abiyle yaptığımız her maçtan çok keyif alıyorum. Böyle böyle sabretmeyi öğrenirim diye umuyorum:)

Çarşamba:
3. Ersel - Özge Y. : (4-1)(4-0)
    [Ersel'in notu] İtiraf edeyim ki Özge'ye karşı sert zeminde bu maçtaki kadar rahat oynayamıyorum. Çünkü maça ısındığı zaman fileye yakın geçen vuruşları yerden çok az havalanıyor. Benim en büyük eksikliğim bu tür toplarda dizlerimi kırmadan vuruş yapmam. Toprak kortta yaptığımız bu maçımızda Özge aynı vuruşları yaptı ama toplar zemine çarptığında yavaşladığı için yetişip karşılamam daha kolay oldu. Bir de yanımda getirdiğim çılgın taraftarlarımın tezahuratının Özge'yi etkilemesi ile maçı net bir skorla alabildim. "Neşeli Ayaklar"ın sevimli oyuncusu Özge'ye teşekkür ediyorum ! :)
    [Özge'nin notu] Daha maça ısınamadan bir baktım, maç bitti :) Bana her ne kadar teşekkür etse de, daha çekişmeli bir maç yaşatamadığım için Ersel'den özür diliyorum :)

2. Bilal - Hülya : (4-3)(4-2)
Salı:
1. Hülya - Ebru : (4-3)(4-1)
    [Hülya'nın notu] İlginc bir maçtı. Her ikimizde de uzun bir süreden sonra kortlara geri dönmenin verdigi heyecan ve acemilik (benim daha önce 1-2 defa geri dönme başarısızlıklarım oldu alsında) baskındı. Hava kararmaya başladıkca mac daha da ilginçleşti. Maalesef ışıklar yanmıyordu ve biz alaca karanlıkta elimizden geleni yapıp maçı bitirmeye çalıştık. Ben bundan birsey anlamadım Ebru!! Tekrarlamamız lazım :-)
    [Ebru'nun yorumu] Batıkent' te alacakaranlıkta yaptığımız maç benim için sezona başlangıç maçı olacak inşallah.
Servisleri etkili, vuruşlarına hakim, oyunun kontrolünü istediği anda eline alabilen bir oyuncu Hülya. Onunla oynamak bana her zaman yeni şeyler öğretiyor. Muhabbet zaten iyiydi. Hülya' ya teşekkür ediyorum çok çok. Tekrarlayalım valla en yakın zamanda.

Hiç yorum yok: